menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çin'in hedefi ABD, silahı propaganda!

14 0
yesterday

"Bir ulusun en büyük zaferi, düşmanını dost yapmaktır; en büyük yenilgisi ise, dostlarını düşmana dönüştürmektir." Sun Tzu

ABD ile Çin arasındaki küresel güç mücadelesi, artık klasik ekonomik ve ticari çatışmaların ötesine geçmiş durumda. Günümüzde bu rekabet, dijital platformların gölgesinde, tarihsel travmalarla şekillenmiş sofistike bir propaganda savaşına dönüştü.

Bu yeni nesil propaganda, Çin'in "Yüzyıllık Aşağılanma" olarak adlandırdığı tarihsel anlatı ile modern teknolojinin birleşimiyle, güçlü bir ideolojik silaha dönüşüyor.

Çin’i anlamak için 1839 Afyon Savaşları’na, ardından gelen kolonyal yıkıma dönmek gerekiyor. Çin, bir zamanlar dünya ekonomisinin üçte birini elinde tutarken, Batı müdahalesiyle bölünmüş, aşağılanmış ve sömürgeleştirilmiş bir coğrafyaya dönüştü.

Hong Kong'un İngiltere'ye devredilmesi, limanların zorla uluslararası ticarete açılması, ağır savaş tazminatları ve yabancılara tanınan ekonomik ayrıcalıklar, Çin'in kolektif bilincinde derin ve kalıcı bir aşağılanma duygusu yarattı.

1949’da Mao’nun önderliğinde kurulan Çin Halk Cumhuriyeti, bu mağlubiyetler silsilesini bir diriliş anlatısına çevirdi. Bugün Çin’in ulusal kimliğinde, Batı’ya karşı duyulan tarihsel güvensizlik ile yeniden doğuş inancı iç içe geçmiş durumda. Xi Jinping'in "Çin Rüyası" olarak tanımladığı ulusal hedef, tam da bu tarihsel yaranın kapanmasını ve ülkenin hak ettiği küresel konuma geri dönmesini simgeliyor.

Bu anlatı, yalnızca iç siyaseti değil, dış propagandayı da yönlendiren ideolojik bir motor işlevi görüyor.

Çin'in amacı, belirli bir ideolojiyi yaymaktan ziyade, Amerikan toplumundaki mevcut çatlakları derinleştirmek. Ülke içindeki internet sansürüne rağmen, Çin hükümeti; Twitter,........

© Ekonomim