'Mal paylaşımı yapayım' derken içtiğiniz kahve zehir olmasın!
Ali ASLANKAYA
E. Defterdar
Bir anne veya baba evlatlarına sağlığında gayrimenkullerinin paylaşımını yapamaz mı?
Yaparsa nasıl bir yol izlemeli?
Günümüzde, bazı ebeynler haklı olarak mal varlıklarını evlatları arasında bu dünyadan ayrılmadan paylaştırmak istiyorlar. Burada bir sorun yok.
Ancak, vatandaş Tapu Müdürlüğü’ne gidiyor ve bu niyetini açıklıyor. Birçok tapu memuru (dikkatli olanlarını tenzih ederiz) vatandaşı belediyeye yönlendirerek emlak vergi değerini gösterir, toplumda rayiç bedel olarak adlandırılan belgeyi istiyor. Ve sonra bu rayiç bedel üzerinden tapu harcı ödemesini sağlayarak gayrimenkullerini çocukları arasında işaret edildiği şekliyle devir işlemleri yapılıyor.
Vatandaş evine dönerken, “Çok çalıştım on daireden (örnek olarak verilmiştir) oluşan bir apartmanı yaptım ve bugün de beş çocuğa dağıttım. Bir de köydeki arsayı da cami derneğine devrettik. Çok şükür bu işi de hallettik, kim bilir ben öldükten sonra çocuklar mal paylaşımı yapamayacak, aralarında sorunlar yaşanacak, diye düşünüp; bir de bir zamanlar satın aldığı arsayı da camiye de bağışlayarak sevap kazanmanın haklı gururunu yaşarken;
Bir gün bir de ne görsün eve vergi/ceza ihbarnamesi gelmiş. Bu da ne ki diye bir an panik havasıyla bir bilen arama çabasındayken karşılarına çıkan biri “Sen gayrimenkul satışı işiyle uğraşıyormuşsun, o yüzden gelmiş bu cezalar” diye kısa bir açıklamayla daha fazla kaygı ve korkuyla işi biraz daha araştırınca, bir de karşılarına ne çıksın! Evlatlarına ben öldükten sonra dövüşmesinler diye devrettiği gayrimenkuller ile sevabına devrettiği arsa çıkmasın mı?
İyi de neden böyle bir şey olsun ki?
İşte burada Gelir Vergisi Kanunu 37 nci maddesi karşısına çıkıyor.
"193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci........
© Ekonomim
