menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu fiyat çarpıklığı nasıl giderilecek?

59 14
latest

Şimdi “Türkiye’de et hiç de pahalı değil, hatta ucuz bile sayılır” desem, hiç kuşkum yok çoğu kişi itiraz edecek; hem de haklı olarak itiraz edecek. Evine aylarca et girmeyen bir toplumdan böyle bir itiraz sesi yükselmesi gayet normal çünkü.

Peki ben neye dayanarak etin ucuz sayılabileceğini söylüyorum? Çok basit, bazı hizmet fiyatlarıyla kıyaslama yapıyorum.

Arabası olanlar gayet iyi bilir. Bir otomobilin yıkanması aracın büyüklüğüne ve yıkama yerine göre genellikle 600 lira ile 900 lira arasında değişiyor. Yaklaşık yarım saatlik bir hizmet, su ve köpükten oluşan deterjan; hepsi bu.

İnsanlar evindeki bir su tesisatı ya da elektrik arızası için tamirci çağırmaya adeta korkuyor.

Kadınlar artık kuaföre eskisi kadar gidemiyor. Bir saç kesimi ya da boya dünyalar para olmuş. 900 liradan, 1000 liradan ucuz hizmet kalmamış.

Bu hizmetler için böylesine yüksek tutarda para talep ediliyorsa neredeyse aynı fiyata satılan et ucuz sayılır; sayılır mı?

Ama et tabii ki ucuz değil, çok pahalı ve o yüzden insanlar alamıyor, çocuklarına et yediremiyor. Et, lüks sınıfına giren ve insanların gramla alabildikleri bir yiyecek olmamalı.

Aslında çok pahalı olan, hizmetlere biçilen fiyatlar. Zaten çarpıklık da burada; hizmet fiyatlarının tırmanıp gitmesinde.

Bakın etrafınıza, öyle çarpıcı ve çok örnek görebilirsiniz ki...

Yıllardır kullanıldığı için önemsizmiş gibi gördüğümüz aslında teknoloji harikası sayılması gereken bir alet var; parmaktan kandaki oksijen düzeyini ve nabzı ölçen alet. Hadi nabız neyse de kandaki oksijen düzeyinin böyle bir çırpıda ölçülüyor olması çok önemli. Markaya göre değişmekle birlikte bu aletin fiyatı 130 liralardan başlıyor, 200, 300 liraya ortalama kalitede bir alet almanız mümkün görünüyor. Yapmanızın........

© Ekonomim