menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tercih mecburiyet değil özgürlüktür ama…

24 1
03.08.2025


Tercihler çaresizliğin değil en iyi liseleri, üniversiteleri ve meslekleri seçmenin altın anahtarı olmalı. Öğrenci ve velileri kıvrandırmamalı, her öğrenciye kendisi için en doğru seçeneği sunmalıdır! Peki bunu ne kadar yapabiliyoruz?..


Eğitim, yaşam hakkından hemen sonra gelen en temel insan haklarından birisidir.
Bunu en iyi şekilde, her öğrenciye sağlamak da devletin asli görevidir.

Ötelenmesi, gözardı edilmesi ya da başka kurumlara havale edilmesi kabul edilemez!..

Modern Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden inşa eden ve bugünlere getiren en önemli kurumlarımızından birisi de hiç kuşkusuz devlet okullarımızdır.

Elbette sınırlı sayıdaki yerli ve yabancı kolejlerin de büyük katkısı oldu ama asıl lokomotif Cumhuriyete ışık veren okullarımız ve öğretmenlerimizdir.

Eğitim adına dünya eğitim literatürüne giren çok başarılı örnekler yarattık, çok başarılı gençler yetiştirdik.

Köy enstitüleri, Anadolu liseleri, fen, sosyal bilimler ve öğretmen liseleri ve sanat okulları bunların en başarılı örnekleriydi.

Günün koşullarına göre revize etme yerine kimini kapattık, kimelerini de tabela okullar haline getirdik.

Bugün geldiğimiz nokta “gidilecek okul sayısının yok denecek kadar az” olduğu yönünde.

Tercih dönemlerinin yaşandığı şu günlerde bunun acısını çok daha fazla yüreklerimizde hissediyoruz…

Eğitime olan ilginin azalmasının en önemli nedenlerinden birisi de bu!

“İsteyerek gidilecek okul da yok, özele gönderecek para da…”

Bu cümleyi son yıllarda o kadar sık duymaya başladık ki, sağır sultan bile haberdar oldu ama MEB, YÖK ve ÖSYM’e hala duymadı!..

Duysa da duymamazlıktan........

© Eğitim Ajansı