Genel gidişat, pek çok konuda olduğu gibi eğitimde de nereden baktığınıza göre ya “çok kötü” ya da herkesi kıskandıracak kadar “çok iyi”. Peki öyle mi? Önemli olan ideolojik değil pedagojik bakmak ama bunu bir türlü başaramıyoruz. Olaya şaşı bakışımız bu yüzden!..

Sınav tartışmalarına bakıldığında da yine aynı şaşı bakış söz konusu.
MEB ısrarla şeffaflıktan kaçıyor, sanki her şey mükemmelmiş gibi eleştirenleri suçluyor.

Eleştirenler de, eleştirdikleri konularda daha çok veri toplayıp, aydınlatıcı bilgiler ortaya koyup yargı yoluna gideceklerine polemik boyutunun ötesine geçemiyorlar…

Ortada bir şeyler olduğu kesin. Onca görevlenin soruşturma boyunca da olsa görevlerinden alınmaları boşuna değil ama bu konuda bile yeterince aydınlatıcı bilgi söz konusu değil.

Eleştirenler, uzman kadrolar ile daha ciddi analizler yapabilir, çok daha can alıcı sorular yöneltebilirler ama devamı gelmiyor.

MEB şeffaf, muhalefet de yeterince donanımlı olmadığı için benzer olayların ardı arkası kesilmiyor, olan da velilere ve öğrencilere oluyor…

. Sınavlar, tercihler ve yerleştirme konusunda herkesin her bilgiye çok daha hızlı ve kolay ulaşabileceği çok daha şeffaf ve bilgilendirici bir altyapı oluşturulamaz mı?

. Sadece puana ya da yüzdelik dilime bakılarak yapılan tercihler ne kadar sağlıklı?

. Soruların........

© Eğitim Ajansı