menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Arzu Alkan Ateş yazdı: Güneşi Kamçılayan Adam ve Kör Köpeği

14 20
07.08.2025

Çinli yazar Yan Lianke’nin “Günler Aylar Yıllar” kitabı Jaguar etiketiyle dilimize Erdem Kurtuldu tarafından çevrildi. Çin edebiyatının önemli isimlerinden Lianke. Çin’in karanlıkta kalan yüzünü irdeleyen ve açığa çıkaran bir yazar. Bu yönüyle ülkesinde rahatsızlık uyandırdığı söylenebilir. Kol kırılır yen içinde kalır, Lianke’nin pek tasvip etmediği bir durum. Ülkesinde yapılan haksızlıkları, yanlışları eserlerinde bir bir ortaya koyacak kadar yaşadığı topraklara sadık olduğu söylenebilir. Tarihin yeniden yazılamayacağının farkında ama geleceğin yazılacağına inancı var. Değil mi ki edebiyat hatırlatmak için vardır. Bir toplumun kendiyle yüzleşmesi ancak edebiyat sayesinde olur. Yazar, gerçeklerin üstünü örtmekle değil gerçekleri aşikâr kılmakla mükelleftir. Bir toplumun yaralarını görmesi ve geçmişiyle barışması ancak bu şekilde mümkün olabilir. Lianke de bu şiarla hareket eden yazarlardan. Eleştirel dili yüzünden ülkesinde uzun süre sansürlenmiş. Kitapları yasaklanmış, pasaportuna el konmuş. Dik duruşuyla dünya kamuoyunun dikkatini çekmeyi de başarmış. Lianke, doğru bildiği yolda yürümeyi seçmiş. Eserleri de yürüdüğü yolun aynası olmuş.

Lianke için her şeyden önce şunu söylemek mümkün. Toprağı tanıyan bir yazar. Çiftçi bir aileden gelmesi, çocukluğunda toprakla haşır neşir olması ona toprağın bilgisini ve sevgisini kazandırmış. Ülkesinde toprağın yazarı diye anılması boşuna değil. Günler Aylar ve Yıllar kitabında da toprağa hayat bağışlamaya çalışan bir ihtiyarı anlatıyor. Güneşin kavurduğu toprağa can suyu veren bu ihtiyarın yaşam mücadelesi tüyler ürpertici bir gerçeklikle anlatılıyor. Bu gerçekliği doğadan uzaklaştığımız bu çağda sindirmemiz oldukça zor. Ancak Lianke, bizi ikna ediyor. Açlık çeken sıçanların yeraltında nasıl kıvrandıklarını da bir deri bir kemik kalmış kurtların çaresizliğini de gösteriyor. İhtiyar adam ve kör köpeğin yaşadıklarından bahsetmiyorum bile.

Yüz yılda bir görülen bir kuraklık. Güneşin kan kırmızı gözleri, toprağı kavurdukça Balou Sıradağları’nda hiçbir canlının o güne kadar tanık olmadığı bir kıtlık yaşanır. Güneşin kavurduğu toprak çatlar. Toprak çatlar da insan çatlamaz mı? Çatlar elbette. “Büyük kuraklığın olduğu o yıl, zaman kavrula kavrula küle döndü; gün yakalamaya........

© Edebiyat Burada