2025’te bir işletmenin finansal yönetimi: riskler, fırsatlar ve stratejik yol haritası
2025 yazı itibarıyla küresel ve yerel ekonomi, işletmeler için hem risklerle hem de fırsatlarla dolu bir tablo sunuyor.
Türkiye’de yıllık TÜFE 3,52 seviyesinde, politika faizi C, kurda kontrollü ancak yukarı yönlü bir trend var. Küresel cephede ABD seçim belirsizliği, Çin ekonomisindeki yavaşlama, jeopolitik gerilimler ve enerji fiyatlarında dalgalanmalar şirketlerin finansal kararlarını doğrudan etkiliyor. Bu koşullarda bir işletmenin finansal yönetimi, “kâr odaklı” olmaktan çok “risk kontrollü sürdürülebilirlik” anlayışına evrilmek zorunda.
2025’te yüksek faiz ve sıkı kredi koşulları, nakit akışını en kritik başarı faktörü haline getirdi.
-Tahsilat sürelerini kısaltmak: Müşteri sözleşmelerine erken ödeme indirimleri eklemek.
-Nakit bütçelemesi: Haftalık bazda güncellenen nakit akış projeksiyonları oluşturmak.
-Acil likidite tamponu: En az 2-3 aylık sabit giderleri karşılayacak nakit rezervi bulundurmak.
-Risk: Uzayan tahsilat süreleri ve beklenmedik maliyet artışları, işletmeyi hızlıca nakit krizine sokabilir.
-Fırsat: Güçlü nakit pozisyonu, kriz dönemlerinde fırsat alımlarını mümkün kılar.
Faiz oranları yüksek olduğu için yeni borçlanmalarda maliyet yönetimi kritik.
-Kısa vadeli borçları azaltmak: Faiz yükü yüksek olan kredilerden çıkmak.
-Kur riski taşıyan borçlarda hedge: Döviz borçlarının doğal korunma yöntemleriyle (gelir-gider eşleştirme) yönetilmesi.
-Yatırım kredilerinde seçicilik: Yalnızca kısa sürede geri dönüş sağlayacak projelere finansman sağlamak.
-Risk: Faizlerde hızlı indirim beklentisiyle uzun vadeli düşük faizli borç alınmazsa, fırsat kaçabilir.
-Fırsat: Sağlam........
© Dünya
