menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Terörsüz Türkiye inancımız

23 1
26.05.2025

İnsan zihni bilgiler, duygular, hayaller ve inançlardan oluşan bir kale gibidir; kapıları yabancılara kolay açılmaz. Doğumla başlayan biriktirme sürecinde kale içerisinde kompar­tımanlar oluşur. Bunlardan bazıları misafir­lere ve yeniliklere daha açık olmakla birlikte bazılarının kapısı açılmadığından duvarlarını yıkmak gerekir.

En sağlam duvarlar inançların barındığı kompartımana aittir. İnsan bir kez inandığın­dan kolayca vazgeçemez. Çünkü inanç, rasyo­nalite ile test edilebilen, bilgi gibi somut bir aktarıma değil, bilgilerin duygu ve tasavvur­larla yoğrulmasıyla şekillenen bir inşa süreci­ne dayanır. Yani bir elekten geçer. O elek, gelen bilgiyi özgünleştirir, şahsileştirir ve birey ile inanç arasında bir aidiyet ilişkisi kurar. İlginç olan, kişiye ait olduğu varsayılan inancın, bir şekilde inanca ait kişiler üretmesidir.

İnanç kişiyi kendi yuvasına aldığında o yu­vanın hakim değerleri ve davranış kalıpları, üzerinden sosyal bağlar oluşması kaçınılmaz­dır. İnanç bir grup kimliğine dönüştüğünde ar­tık bilginin değil, kimliğin sorgulanması söz konusudur. Yeni ve yabancı olana kapılar ka­panır.

İlahi, ideolojik, ahlaki, mitolojik ya da epis­temik (bilgiye dair) tüm inanışlar benzer dav­ranışlar gösterirler. Duvarları dayanıklı olan­ların grup bağlılıkları yüksek, dış dünya algı­ları güvensiz, sınırları net ve grup hiyerarşisi katı olur. Değişim ve dönüşüm talebi onlar açı­sından sadece sahip oldukları inancın değil dünyayı anlamlandırma biçimlerinin, geçmi­şin, ait olunan sosyal çevrenin, ortak gelecek tahayyüllerinin........

© Dünya