İklim Kanunu; tartışmaların odağında
İklim Kanunu TBMM’den geçerken, toplum olarak konunun özünü tartışmak yerine sosyal medyanın keskin kutuplaşma bataklığına battık.
Hâlâ iklim inkârcıları olsa da bilimsel verilerin ötesinde her yıl daha yoğun bir şekilde iklim değişikliğini derinden yaşıyoruz.
İklim düzenlemeleri, sorunun kaynağı olan gelişmiş ülkelerden geliyor ve Batı, bugünkü refahını sağlayan yüksek karbon emisyonunun faturasını, bu problemin oluşumunda en az katkısı olan ülkelere yıkmaya çalışıyor!
Evet, ABD ve Çin toplam karbon emisyonunun yüzde 45’inden sorumlular ve bu konuda geri adım atmıyorlar. Bilakis Trump ile ABD giderek daha fazla fosil yakıta yöneliyor. Çin’in ekonomisi büyük ölçüde fosil yakıta dayalı ve büyümeleri için bundan asla taviz vermiyorlar.
Peki neden Türkiye, yüzde 1,1 oranındaki emisyon payıyla “kraldan çok kralcı” damgası yiyor? Gelin, asıl çarpıcı noktayı açalım: Küresel sistemi değiştirebilmek için güçlü olmak zorundasınız. Örneğin, Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür” söylemi son derece haklı ve isabetli olmakla birlikte BM yapısını değiştirebilmek için daha güçlü olmalısınız. O nedenle, güçleninceye kadar, onların koydukları........
© Dünya
