TCMB’nin kiralık konut piyasası önerileri hakkında
Kasım ayında yazmış olduğum bir yazımda Türkiye’de kiralık konut piyasasındaki yaşananları “Penrose Merdiveni”ne benzetmiştim.
Hanehalkı gelirinin ve kiralık konut arzın artmadığı ama kiralık konuta ihtiyacın var olduğu bu ortam, barınma ihtiyacının giderilmesi anlamında sorun oluşturmaya devam ediyor, etmeye de devam edecek… Bu durum 2022 yılından günümüze taşınan bir kısırdöngü aslında.
Kiraların enflasyona etkisi ve Merkez Bankası’nın önerileri
Merkez Bankası’nın son yayımladığı “Enflasyon Raporu”nda da belirttiği gibi, konut fiyatlarındaki artış hem kiralara yansıyarak hem de yaşam ve talep koşullarını etkileyerek dolaylı yollarla enflasyon üzerinde de baskı yaratıyor.
Raporda aktarılanları dikkate aldığımızda, konut piyasasındaki gelişmelerden gecikmeli etkilenen kira enflasyonunun nispeten daha katı olduğu ve kira kaynaklı olarak tüketici enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü baskılarının bir süre daha devam edeceği öngörülmüş durumda. İlgili raporda, ayrıca, kiralık konut piyasasında dengenin yeniden tesis edilebilmesi için bir takım öneriler de sıralanmış. Her bir öneriye kendi yorumlarımı da kısaca ekledim:
Öneri 1: Tüm kiraların merkezi bir platform üzerinden takibinin sağlanması, kiralamalarda belirli standartların belirlenmesi ve bunlara uyulmasının mecburi hale getirilmesi
Yorum: Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu yöndeki çalışmasının (kira sözleşmelerinin e-devlet üzerinden yapılması) 2025 yılı ile birlikte zorunlu hale getirilmesi bekleniyor; eğer mutlak şekilde uygulanabilirse kiralık konut piyasasında devrim olur.
Öneri 2: Kiralık konut arzının artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulması; devlet destekli kiralık sosyal konut sistemi uygulaması, kamunun yanında özel sektörün de kiralanmak........
© Dünya
visit website