menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Faizle değil, güvenle ayakta durur ekonomiler, şehirler ve ülkeler…

15 11
29.04.2025

Bu köşede ya­zamaya başla­madan önce nasıl bir köşe adı koy­mam gerektiği­ni uzunca bir sü­re düşünmüştüm. Ekonomi ve finans konularındaki ya­zıların sadece ra­kam, sayı ve ras­yonellikten ibaret olmadığı­nın bilinci ile köşeme “Piyasa ve Duygular” ismini vermiştim.

Ekonominin sadece sayılar, faiz oranları, büyüme verileri ve döviz kurlarıyla ölçülebilece­ğini sananlar, bugün yaşadığı­mız krizi anlayamaz anlamakta zorlanır. Evet ekonomi model­lerden oluşan, sayı ve verilerle açıklanabilen bir bilimdir fakat aynı zamanda ve hatta belki de bir his, bir güven, bir inanç me­selesidir. Üzülerek söylemek gerekir ki bu ülkede artık güven de inanç da hisler de art arda ge­len büyük siyasi depremlerle enkaz altında kalmıştır.

19 Mart günü İstanbul Bü­yükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözal­tına alınmasıyla başlayan ge­rilim yalnızca bir siyasi he­saplaşmanın değil, aynı za­manda yatırımcı güveninin açık bir iflasıydı.

Adaletin te­razisi şaştığında, hukuk siya­sete esir düştüğünde ve gücün sesi, haklılığın sesinin üstü­ne çıktığında yalnızca mahke­me salonları değil, borsalar da çöker, döviz kurları azgın dal­galar gibi yükselir. Elinizdeki rezerv gücüyle belki bu azgın dalgaları belirli bir süre sakin­leştirebilirsiniz ama doğal sü­reçler dengesini bulana kadar elinizdekileri çarçur etme ris­kini alırsınız. Tarih bunun ör­nekleriyle doludur.

Dışarıda dünya çalkalanı­yor. Trump’ın her ülkeye yöne­lik yeni gümrük tarifeleri ilan edip ardından Çin dışındakile­re 90 günlük muafiyet verme­si, “müzakere edeceğiz” açık­lamalarıyla piyasaları bir kum fırtınasına sürüklemesi bile tek başına yeterince dalgalan­ma yaratırken büyük oynaklık­lara sevk ederken, biz içeride kendi ellerimizle, adaleti yerle bir ederek, güveni yıkarak daha büyük bir yangın........

© Dünya