menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Carry to risk (Getiri / risk oranı) : Bir oranın anatomisi ve Türkiye üzerine düşen gölgesi

18 1
20.05.2025

2008 küresel krizi­ni konu alan “Mar­gin Call” filmi, yalnız­ca finansal piyasalar­daki bir çöküşün değil, bir finansal oranın çö­küşünün de hikâyesi­dir. Filmde, bir yatı­rım bankasının türev ürünlerden sağladığı sürekli gelir akışı (car­ry), görünürde risksiz­dir.

Oysa perde arkasında taşı­nan oynaklık potansiyeli, siste­min temeline dinamiti çoktan yerleştirmiştir. Nihayetinde bu görünmez risk patlar; kazançlar buhar olur, oran çöküşe geçer. Bu çöküş, sadece kurguya ait de­ğil. TRY carry-to-risk oranının tarihsel seyri, Türkiye için ben­zer bir senaryoyu yıllardır yeni­den ve yeniden yazıyor ve içinde bulunduğumuz durumun nasıl bir kısır döngü olduğunu göste­riyor.

Yazının girişinden de anlaya­cağınız gibi, bu hafta biraz tek­nik bir konuya girerek herke­sin merak ettiği USD/TRY carry trade konusuna başka bir açıdan bakmaya çalışacağım ve sizleri aydınlatacağım.

Finansal yatırımcılar, özel­likle gelişen piyasa kurlarında “carry trade” denilen stratejiy­le getiri ararlar. Basitçe, yüksek faiz veren bir para birimini (ör­neğin TL) düşük faizli bir para birimiyle (örneğin USD, EUR) finanse ederek arbitraj yapar­lar. Bu stratejinin cazibesi car­ry-to-risk oranında gizlidir ve formülü ise oldukça basittir. Bu oran gelişmelere bağlı olarak da pozisyon almak için oldukça iyi bir gösterge olarak kullanı­labilir. Tabi rejim değişiklikle­ri oranların yorumlanması için kritik öneme de sahiptir. Basitçe Carry to Risk formülü şu şekilde hesaplanır.

Yüksek faiz, düşük oynaklıkla birleşirse bu oran yükselir — ya­tırımcı için cazip bir tablo doğar. Ancak, faiz getirisi sabitken oy­naklık artarsa, oran çöker. Tıpkı Margin Call........

© Dünya