menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ağzımla kuş tutsam da yetmezdi: Yatırımcının paradoksu

21 1
13.06.2025

Yıllar önce, çok uluslu bir portföy yönetim şirketinin Yatırımlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken, çey­reklik dönem olağan portföy gözden geçirmesi için bir yatırımcıyla bir araya gelmiştik.

Görüş­me sırasında, yatırımcı, kendi risk profiline uy­gun varlık sınıflarından oluşturulan portföyün getirilerinin borsa getirilerinin oldukça altın­da kaldığını belirterek, bu durumu başarısız bir portföy yönetimi olarak değerlendirmiş ve ha­yal kırıklığını dile getirmişti. Hatta biraz daha ileri giderek, “Borsa rekor üstüne rekor kırar­ken sizin getirilerin elle tutulacak tarafı yok,” cümlesini kurmuştu. O an kendimi ağzımla kuş tutan biri olarak hayal etmiştim.

Bu cümle, yıl­lardır zihnimde yankılanır durur çünkü bu ya­tırımcı, portföy danışmanlık sürecinin başında kendisini konservatif olarak tanımlamış, ser­maye kaybına tahammülü olmadığını net şe­kilde ifade etmişti. Portföyü de bu doğrultuda, ağırlıklı olarak düşük riskli tahviller ve para pi­yasası araçlarıyla yapılandırılmıştı. Getiriler, piyasa koşullarına göre beklentileri karşılıyor, dalgalanmalara karşı korunaklı bir performans sunuyordu. Borsa yükseldiğinde ise, portföyün bu korunaklı yapısı değil, kaçırılan fırsatlar göze batmaya başlamıştı.

Finansal okuryazarlığın temeli: Kimin parasını, kimin riskine karşı yönetiyoruz?

Portföy yönetimi, yalnızca........

© Dünya