menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilim - sanat - teknoloji sarmalı

25 3
10.05.2025

Prof. Dr. Talat ÇİFTÇİ

Türkiye’nin küresel rekabet gücü; bilim, sanat ve teknoloji ile gelişen bir toplumla verimlilik, kalite ve yenilikle yükselen şirketlerin stratejik uyumunu gerektirir. Ulusal kalkınmanın altyapısı ‘Bilim, Sanat ve Teknoloji Merdiveni’ ile kurulmalı, şirketlere ‘Verimlilik, Kalite ve Yenilik Endeksi’ uygulanmalıdır.

ABD Başkanı Donald Trump, gümrük vergile­rini yükselterek küresel ticareti şekillendirmeye başlı­yor. Hedefi, ithalatı zorlaştırarak ABD’de üretimi cazip hale getir­mek. Bu hamle, bütün ülkeleri ye­ni stratejiler belirlemeye ve ABD dışındaki pazarlara yönelmeye mecbur ediyor. Çin ile rekabete girme ihtimali, Avrupa ülkeleri­ni ve gelişmekte olan ülkeleri dü­şündürüyor.

Türkiye ve şirketlerimizin de beklenen zorlu rekabet için ha­zırlanması gerekiyor. Bu nedenle öncelikle ulusal kalkınmanın alt­yapısı olan ‘Bilim, Sanat ve Tek­noloji Merdiveni’ni (BİSTEM) tarif edeceğim. Ardından da şir­ketlerin küresel rekabet düzeyle­rini ölçmek ve güçlendirmek için Verimlilik, Kalite ve Yenilik En­deksi’ni (VEKYEN) tanıtacağım.

BİSTEM, bir ülkenin bilgi üret­me, yaratıcı düşünme ve buluş yapma becerisiyle birikimlerini teknolojiye dönüştürme altyapı­sını tanımlar. Geçmişte Batı’da ve yakın dönemde Asya Pasifik ülkelerinde bu konudaki başarılı örnekleri görebiliriz. Türkiye’nin kalkınma stratejisini oluşturmak için, bu merdiven üzerinde yük­selen ülkelerin küresel rekabette nasıl sürdürülebilir bir konuma ulaştıklarını incelemeliyiz.

Bilim Merdiveni, fen ve sosyal bilimlerde eleştirel düşünmeyi ve akademik mükemmeliyeti gerek­tirir. Gelişmiş ülkelerdeki üni­versiteler, dünya sıralamasında ilk 100 arasına girmek için yarı­şır. Son dönemde, Çin’in 10 üni­versitesi onların arasına girmek­le kalmadı, doktoralı mezun sayı­sını ABD’nin seviyesine çıkardı. Şimdi de Hong Kong Üniversite­si, Huawei şirketinin desteği ile geleceğin akademik modelini ta­sarlıyor. Hindistan da altı üniver­sitesi ile ilk 100 teknik üniversite arasına girmeyi başardı.

Türkiye’nin bilim alanında ge­lişmesi için, orta öğrenimde fen bilimleri derslerine ağırlık vere­rek öğrencilerimizin PISA test­lerinde başarılı olmalarını sağ­lamalıyız. Bu amaçla üniversite­lerimizde kapanmakta olan fen bölümlerini canlandırarak, bu dallarda yüksek lisans derece­li öğretmenler yetiştirmeliyiz. Hedefimiz, ilk 100 arasına gire­bilecek üniversiteleri ve uzman­laşmış bilimsel mükemmeliyet merkezlerini desteklemek olma­lıdır. Bu kapsamda, özellikle diji­talleşme ve yapay zekâ gibi çağ­daş teknolojilerle üniversitelerin dönüşümünü sağlamalıyız. Prof. Dr. Aziz Sancar ve Prof. Dr. Daron Acemoğlu gibi bilim insanlarının ülkemizdeki çalışmaları ile Nobel ödülü almalarını sağlamalıyız.

Sanat Merdiveni, kültürel yara­tıcılık ile yazılım, film, müzik ve dijital oyun gibi ifade biçimleri­ni kapsar. Leonardo da Vinci’nin kadavra çizimleri, anatominin temelini atmıştı. Alexander Fle­ming, mikropları kullanarak re­sim yaparken penisilini keşfet­mişti. Günümüzde de sanat, mi­marlık, endüstriyel tasarım, sinema ve bilgisayar oyunları gibi önemli sektörleri besliyor.

ABD, Hollywood ve Disney gi­bi markalarla ekonomik değer yaratıyor. Teknik eğitimle sana­tı birleştiren STEAM modelini uygulayan Japonya’da, Teamlab isimli modern sanat ve teknoloji müzesi ilginç bir örnek oluşturu­yor. Güney Kore müzik ve sine­ma alanında küresel eserlere im­za atıyor. Hindistan Bollywood ve Nijerya Nollywood ile küresel si­nema sektöründe başarılı........

© Dünya