Varlığı bir dert, yokluğu yara
Para, para, para. Rüçhan Çamay’ın 70’lerdeki meşhur şarkısı. Varlığı bir dert, yokluğu yara olan para! Bugünlerde de şirketler açısından tam böyle bir durum var; varlığı bir dert (nereye yatıralım?), yokluğu yara (işletmeyi nasıl döndürelim?).
Ekonomik program kapsamında sıkı duruş bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. TÜİK’e göre enflasyon yıllık i,80, ENAG’a göre 4,35 ve İTO’ya göre ise x,81.
Farklı model veya veri setleri kaynaklı bu sonuçlardan bağımsız şunu söyleyebiliriz ki talep halen canlı. Güven endeksleri büyük bir düşüş göstermedi. Kredi kartı harcamaları ve perakende tüketim tarafında da ciddi bir gerileme söz konusu değil. Muhtemelen vatandaş enflasyonist beklenti içinde. Öte yandan, uluslararası kuruluşların, ödeme dengesinde iyileşme eksenli beklentilerini olumlu yönde revize ettikleri bir döneme de girildi. Bu kuruluşlar, mevcut politikanın kararlılıkla uygulanması yönünde talep ve beklenti içindeler.
Yabancı sermaye akışı için bunu şart koşuyorlar. Bu durumda şirketlerin finansmana erişim, vade ve finansman maliyeti sorunlarının devam edeceğini öngörmek mümkün. Finansa erişmek bir tarafa borcun uzun vadeye yayılması ya da makul faiz oranları ile........
© Dünya
visit website