Seçim sonuçları ekonomiye nasıl yansır?
Öncelikle, seçimlerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Seçmenin, bu seçim üzerinden üç net mesaj verdiğini düşünüyorum.
Birincisi, mevcut gelir seviyem ile geçinemiyorum, refahım çok düştü, hayat kalitem azaldı, tencerem kaynamıyor ve buna tepkiliyim mesajıdır. İkincisi, Başkanlık sistemi ile bize vaat edilen yüksek yönetsel performans sağlanamadı, 2018’den bu yana gelişmelerden memnun değiliz, bir önceki seçimde sabrettik ama artık özellikle ekonomi tarafında icraat görmek istiyoruz mesajıdır. Üçüncüsü, toplumun tüm kesimleri olarak yasama, yürütme ve yargı erklerinin net olarak ayrıldığı, birbirlerini dengelediği, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstlüğünün tesis edildiği bir ülkede yaşamak istiyoruz mesajıdır. Olaya sadece ekonomi olarak bakarsak yanılırız. Siyasi ve hukuki konulardaki rahatsızlık da en az ekonomi kadar dikkat alınmalı.
Bir zamanlar Sn. Demirel’in de ifade ettiği gibi ülkenin en büyük sorunu enflasyondur. Enflasyon gelir adaletsizliğini artıran, ahlaki çökerten, insanların cebindeki parayı çalan, tüm ekonomik dengeleri sarsan, en büyük beka problemidir. Dolayısıyla hükümetin buradan geri adım atmaması gerekir.
Açıkçası hükümetin enflasyonla mücadeleye devam etmekten başka şansı da yok. Ben yeniden nas politikasına döneyim derseniz, bugüne kadar alınan mesafeyi çöpe atmış olursunuz. Fiyat istikrarı sağlanmadan ne istikrarlı büyüme, ne gelir adaleti, ne de kalkınma gerçekleşemez. Yabancı sermaye gelmez, yerli sermaye bile daha öngörülebilir, istikrarlı ülkelere kaçar. Enflasyon beşeri sermayenizi de mali sermayenizi de eritir. O nedenle, Sn. Şimşek yönetiminde, enflasyon ile mücadeleye devam edilmelidir.
Bana göre, bu politikaya devam edilecektir. Sn. Erdoğan’da balkon konuşmasında buna değindi. Ülkenin önünde seçimsiz bir dört sene var. Eğer disiplin ve ciddiyetle politikaya devam edilirse, iki sene sonunda fiyat istikrarına yönelik bir patikaya girilmiş olunur. Eğer politika kesintisiz devam ederse, ekonomi kararlı dengeye ulaşır ve seçimlere de bu denge halinde girilebilir. Ama bunun bazı koşulları var, ileride anlatacağım.
Bu sebeple tahminim 2024 ve 2025’te taviz verilmeden fiyat istikrarına yönelik programların uygulanacağı yönünde. Ayrıca TCMB bağımsızlığı konusu da........
© Dünya
visit website