Hükmedilemez Doğu Roma’nın Fatih Sultan Meh­met tarafından fet­hedilmesinden son­ra dünya devletleri bir yol ayrımınday­dı. İmparatorluklar, kendilerini ayakta tutabilecek yeni ara­yışlara ve keşiflere odaklanmak zorun­da kalmış, sadece Ege’nin de­ğil Doğu Akdeniz’in de Osmanlı hükümdarlığına girmeye başla­ması ile ticaret yollarını tama­men kaybetme riski ile yüz yü­ze kalmışlardı.

Koloni devletlerin hızla orta­ya çıkacağı Gerçek Avrupa ko­lonizasyonu, Christopher Co­lumbus’un 1492 yılında Uzak­doğu’ya yeni ticaret rotaları bulmak için İspanya’nın ana desteği ile batıya doğru çıktığı keşif gezisinde kazara Ameri­ka Kıtası’nı keşfetmesiyle baş­lamıştı. Başta Britanya olmak üzere neredeyse tüm kıta Avru­pası, hızla yeni kıtada hüküm­darlık mücadelesine girişmişti.

Uzun yıllar süren savaşlar so­nunda neredeyse 300 yıl sonra 4 Temmuz 1776’da Kıta Kong­resi tarafından kabul edilen Ba­ğımsızlık Bildirgesi’ni yayın­layan 13 Amerikan kolonisi, Büyük Britanya ile olan siyasi bağlarını tamamen koparacak­tı. Bildirge, sömürgecilerin ba­ğımsızlık arayışına da bir çare bulmuştu. Devam eden yıllar­da yaşanacak Amerikan Dev­rimi, Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın sonucunda bugün­kü Amerika Birleşik Devletle­ri’nin kurulması ile sonuçlana­caktı.

ABD, 1783’te Paris Antlaşma­sı ile Britanya ve dünya ulusla­rı tarafından tanındıktan sonra hızla tüm endüstriyel devrim­ler dahil gelişmeye açık bir top­lumun ihtiyaç duyduğu bütün olanaklara hızla sahip olacak­tı. Amerika, eşsiz demokrasi ve........

© Dünya