Bulutların yerini uçaklar alıyor
Son günlerde dünya yeniden diken üstünde. İran ile İsrail arasında tırmanan savaş, yalnızca Ortadoğu’yu değil, tüm gezegeni ilgilendiren bir kriz. Her füze, her yıkım, yalnızca bir bölgeyi değil, insanlığın ortak geleceğini de vuruyor.
Çünkü savaşlar artık sadece cephelerde değil; iklimde, ekonomide, toplumda ve vicdanlarda da kaybettiriyor. Sürdürülebilir kalkınma, kulağa teknik bir terim gibi gelse de aslında çok insani bir hayal: Daha temiz bir hava, daha adil bir toplum, çocuklar için daha güvenli bir gelecek... Ancak savaşlar, bu hayalleri adım adım enkaza çeviriyor. Nasıl mı?
1.Savaşın dumanı, karbonla yükselir
Her tankın, her jetin, her füzenin ardında tonlarca karbon salımı var. İran-İsrail savaşı, sadece insan kayıplarıyla değil, atmosferde bıraktığı izlerle de tarih yazıyor. Yanan petrol depoları, patlayan enerji altyapıları, geciken yeşil projeler... Bu sadece bir savaş değil, aynı zamanda iklimin de yenilgisi.
2.İklim diplomasi yerini sessizliğe bırakır
Savaşın gölgesinde ne Paris Anlaşması konuşulur ne COP zirvelerine katılım kalır. Gezegenin ortak sorunlarını konuşmak bir lüks haline gelir. Diplomasi değil top sesleri yankılanır. Ve iklim krizi, göz göre göre derinleşir.
3.Su, toprak ve gıda da hedef olur
Savaşta yalnızca insanlar........
© Dünya
