Gündeme Kur’anla Bakmak
Herkesin haber müşterisi ve aynı zamanda bir haber merkezi haline geldiği şu garip zamanda Kur’an ve Siyer istinbatının zahmetinden güncel aksiyonun kolaycı yorumuna bir kaçış var.
Farklı vesilelerle dile getirdiğimiz hususu tekrar söyleyelim: Rivayet ve arka plan anlatanları başta olmak üzere eski tefsirler herhalde okunmadan olmaz. Yalnız, ister işâri ister dirâyet ister edebî ister ilmî-fennî isterse ictimâî veya başka türden olsun meâl ve tefsir sürekli yazılmalı ve okunmalı ki beşer yevmî karanlıklardan ulvî nura çıkabilsin.
“Bugün Allah için ne yaptın?” sorusunun öncelikli alt başlıklarından biri de “bugün Tefsirle, Siyerle ne kadar meşgul oldun” sualidir.
İbn-i Abbas radıyallahü anhüma’nın; "Devemin yularını kaybetsem Kur'an'da bulurum" dediği hakikati kim, nasıl kulak ardı edebilir?
Yoksa Âyet-i Kerîmelerde ısrarla vurgulanan “Kitabı kuvvetle tutma” veya “Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılma” emirleri nasıl vücud bulur?
“Zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor” diyen Üstad da yine “doğrudan doğruya Kur’an’dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” diyen Merhum Akif de mevzu ne olursa olsun, değişen zaman ve zeminle beraber mutlaka onu, Allah’ın kelâmıyla tartmaktan bahsetmediler mi?
Abdullah ibn-i Mübârek (rh)’in Hacdan dönerken yolda rastladığı ve durumuyla ilgili her soruya âyetlerle cevap veren yaşlı kadının menkıbesini bilmeyen yoktur. Geçen aylarda Kur’an okuma yarışmasında küçük hafîze kız da kendisine söylenen her kelime için ilgili........
© Doğruhaber
