menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hangi Durumda Türk Olmak İstemezdim?

30 0
14.07.2025

Öncelikle kendimi Müslüman sonra Kürt hissettiğimi söylemeliyim. “Müslümanlık” benim “düşünsel” boyutum, “Kürtlük” ise benim “şekilsel” boyutumdur. Ama bana göre insanı insan yapan özelliği sadece ve sadece düşüncesidir. Düşünce dışındaki yan nitelikler (renkler, boyutlar, şekiller…) bütün canlılarda bulunan, canlının cinsinin belirlenmesine yardımcı olan ve bireysel özelliğinin belirginleşmesini sağlayan özelliklerdir. Kişinin kendi iradesinin ve emeğinin ürünü değildir. Ne üstün yapar, ne aşağılık kılar. Ama “düşünce”, kişinin kendi seçimlerini kapsar ve sorumluluk yükler. Yani kişinin onurunun ve izzetinin düzeyini belirleyen ne rengi, ne kanı, ne kafatasının boyutları, ne dilinin hareketleri, ne atalarının ayak izidir, sadece ve sadece düşüncesinin şeklidir.

İnsanlar başka insanların renklerini, şekillerini sorun edinmeye başlayınca artık ırk, düşünsel sorun boyutuna taşınmış olur. Bunu fiili bir baskı unsuruna dönüştürünce de zulüm kategorisine geçer. Orada “rengin sorun görülmesine” karşı göstereceğiniz karşıt tavır, artık etki-tepki üzerinden kurulmuş olan, bir renge karşı başka bir rengin savunuculuğu tavrı değil, zulme karşı gösterilmiş düşünsel bir tavır olur. Yani orada artık iş, düşünce boyutuna geçmiş durumdadır.

Bir Türk olsaydım, bir Kürt kadar kendimi iyi ve onurlu hissederdim. Kürd’üm........

© Doğruhaber