YANLIŞ GÖRME VE YANLIŞ DEĞERLENDİRME SORUNU
“Yanlış görmeye alıştırılıp öylece görenlerin düşüncelerinden sıyrılın” der Ş. Ebu Abdullah.
İslam’ın en önemli gerekliliklerinden iki tanesi basiret ve hikmettir, maalesef Müslüman dünyanın da en önemli iki eksiğidir. Bunlar aynı zamanda adalete giden anayolun şeritleridir. Yolun tıkalı oluşu İslam âlemindeki bütün sorunların ana kaynağı olan adaletsizliği de beraberinde getirmektedir. İç karışıklıklar, iç çatışmalar ve yabancı ortaklaşmalara giden savruluşlar hep bu ana sorundan beslenir.
Ecnebi dünyanın İslam âlemine galibiyeti, onların daha güçlü olmalarından ziyade Müslümanların zayıflığından, dağınıklığından kaynaklanmaktadır. Esasında bu teşhis herkesçe bilinen ve dillendirilen bir husus olmasına rağmen, kimse ayranım ekşidir demiyor, diyemiyor. Empati yapamıyor ya da yapmak istemiyor. Tarafgir ve faydacı davranıyor, menfaatine geleni savunuyor dolayısıyla vücut, sıhhat ve dengeye kavuşamıyor.
Afganistan’ın, İran ya da Pakistan ile sınır çatışmalarının ana sebepleri hakça, adilce analiz edilmeden sadece gösterilen, gösterilmek istenilen sebepler üzerinden değerlendirildiğinde elbette ki bir çözüme ulaşılamaz. Buradaki Beluci ve Peştun sorunları anlaşılmadan, giderilmeden sadece din ya da devlet kutsiyeti; ilgili devletlere dokunulmazlık zırhı haline getirilirse elbette hem bu devletler hem de halkları selamete kolay kolay kavuşmaz.
Bunu en net Filistin ve Gazze meselesinde görebiliyoruz. Arapların ve Müslüman devletlerin menfaat kapışmaları, ayrışmaları ve kendilerine uygun gördükleri ABD öncülüğündeki batı bloğuna ya da Çin - Rusya........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d