Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 13. Cüz
YÛSUF SÛRESİ
55- “Yûsuf da, ‘Beni ülkenin hazinelerine tayin et! Çünkü ben çok iyi korurum ve bu işi bilirim’ dedi.”
Hz. Yûsuf’un, kendi niteliklerini açıklayarak yöneticiden görev istemesi, herhangi bir alanda uzman olan kimsenin, genelin menfaati için yetkililerden görev istemesinin câiz olduğunu göstermektedir.
Hz. Peygamber (s.a.s), liyakatli olmayan kişinin görev talebinde hırslı ve ısrarlı olmasının uygun olmadığını belirtmiştir.
64- “...En iyi koruyucu Allah’tır. O, merhametlilerin en merhametlisidir.”
فَاللّٰهُ خَيْرٌ حَافِظاًࣕ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ
Yûsuf (as) hakkında acı bir tecrübe yaşayan Hz Ya’kûb, diğer küçük oğlunu abileriyle beraber erzak almaya uzak diyarlara gönderirken, onu bu güzel sözlerle Allah’ın korumasına havale etmiştir.
67- “(Ya’kûb) dedi ki: ‘Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah’tan başkasının değildir. Ben yalnız O’na güvenip dayandım...’”
Hz. Ya’kûb’un oğullarına şehre ayrı ayrı kapılardan girmelerini emretmesi iki şekilde yorumlanmıştır:
a)Hep birlikte aynı kapıdan girdikleri takdirde onlara göz değeceğinden korkmuş, ayrı kapılardan girmelerini emretmiştir.
b) Güçlü kuvvetli görünen oğullarının şehre toplu halde girmeleri gerek halkın gerekse kralın dikkatini çeker, başlarına bir hal gelebilir düşüncesiyle böyle bir tedbir almıştır.
86- “...Ben acımı ve kederimi ancak Allah’a arz ediyorum...”
...اِنَّـمَٓا اَشْكُوا بَثّٖي وَحُزْنٖٓي اِلَى اللّٰهِ ...
Ailesinin, evlatlarının yaşadığı üzüntüyü anlamadığını gören Hz Ya’kûb, hüznünü Allah’a arz etmiş; Rabbinin hükmüne gösterdiği teslimiyetin sonunda evladına kavuşmuştur.
Ya’kûb’u örnek alanlar üzüntülü anlarında onun bu sözlerini tekrar ederek üzüntülerini Yaratan'a arz etmişlerdir.
87- “Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf’u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü inkâr edenlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez!”
Tekrar erzak almak için Mısır’a giden çocuklarına Hz. Ya‘kûb’un söylediği bu sözler, onun yıllar sonra bile Yûsuf’tan ümidini kesmediğini ve Allah’ın lütfuyla bir gün kendisine kavuşacağını umduğunu göstermektedir.
91- “Dediler ki: ‘Allah’a andolsun, hakikaten Allah seni bize üstün kılmış. Gerçekten biz hataya düşmüşüz.’”
İnsanların kıskanması, Allah’ın bir kimse için takdir etmiş olduğu nimeti engelleyemez.
Kardeşlerinin kıskanması Yûsuf’un yükselmesine engel olamamıştır. Sonunda mahcup olmuşlar, Allah’ın Yûsuf’u kendilerinden üstün kılmış olduğunu itiraf etmişlerdir.
92- “Yûsuf şöyle dedi: ‘Bugün yaptıklarınız yüzünüze vurulmayacak, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.’”
Kardeşleri kusurlarını itiraf edip özür diledi. Yûsuf da onları bağışladığını bildirdi.
Mekke'nin fethinden sonra Hz Peygamber de önceden kendisine kötülük yapanları affettiğini Hz Yusuf'un şu sözleriyle açıklamıştır:
“Bugün yaptıklarınız yüzünüze vurulmayacak”
لَا تَثْرٖيبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ
Pişman olup özür dileyen kişiyi affetmek, Hz Yûsuf ve Hz Peygamber'in bu güzel sözünü gönül rahatlığıyla söylemek peygamberlerin ahlâkıyla ahlâklanabilmenin bir işaretidir.
100- “...Yûsuf dedi ki:........
© Diyanet Haber
