“Bölünme tehlikesi” diyerek başlatılacak soruşturma, bölünmeden bile tehlikeli olacak!
Örnekler üzerinden konuşmak zorundayız. Özellikle KKTC Cumhurbaşkanı veya hükümetinin açıklamalarını bildiğimiz örnekleri dikkate alarak değerlendirmek, ne olup bittiğini veya ne olabileceğini anlamamız bakımından önem taşımaktadır.
Şimdi “başörtüsü krizi” gibi bir şey yaşıyoruz. Türkiye’de başörtüsü çatışmalarının yaşandığı 1990’lı yılların sonunda Kıbrıs Türk halkı bu krizden uzak durmak bir yana, başörtüsü taktıkları için okula alınmayan veya ailesinin ordu evlerindeki düğünlerine kabul edilmeyen kadınların yanında durmuştu. Çok iyi hatırlıyorum; eğitimlerine devam edebilmek için Türkiye’deki okulunu bırakıp KKTC’ye gelen genç kadınların etrafında adeta bir sempati halesi oluşturmuştuk.
Kıbrıs Türk halkının insanların dini inançları ile sorunu yoktur; olmamıştır. 1940’lı yıllarda Dr. Fazıl Küçük ile Şeyh........
© Diyalog Gazetesi
