Sırrı Süreyya Önder
Sayın Sırrı Süreyya Önder yaşama gözlerini yumdu. Onun sanata, siyasi alanında toplum ve insan yaşamına kattığı değerleri bilmeyen yoktur. Yaşam boyu, güzel değerleri toplum ve insan yaşamına katarken çok çile çekti. Sosyalist bir insan olarak demokrasinin, barışın tavizsiz savunucusu oldu. Önyargılara karşı mücadele ederken, hiçbir zaman kendi değerleri temelinde bir önyargının da esiri olmadı. En iyiye ulaşmak idealine dair inancını korurken, mümkün olabilen iyiye ulaşmayı ötelemedi. Bu nedenle farklılıklara sırtını dönmedi. Aksine, demokrasi, barış, sosyal adalet ve hukuk düzeni için farklılıklarla ortak payda aramaktan hiç geri durmadı. Saygı gördü. Çünkü farklılıklara hep saygılı oldu. Adıyaman’da gerçekleşen deprem sonrası, bir TV programında kendisi de bir deprem mağduru iken, orada yaşamlarını yitiren Şampiyon Meleklerimiz ile ilgili olarak ifade ettiği şu sözleri hiç unutamam. “Yüreklerimiz kayıplarımızla ilgili yanıyor ama o Kıbrıslı çocukların yaşamlarını yitirmeleri yüreklerimizi daha da yakıyor” dedi. Kendi acısı içinde bunu ifade etmesi, onun yüce gönüllüğünün göstergesi idi.
Yıllarca hapis yattı. Olmadık işkence çekti. 12 Eylül Faşist darbesinin en acı günlerini yaşadı. Ama yılmadı. Daha sonra o sanatçı kişiliği ile........
© Diyalog Gazetesi
