Kim kimin toprağına çöküyor?
Ah şu küreselciler!..
Nüfus yoğunluğunu bahane ettiler, nakliye şartlarını öne sürdüler, açlıkla tehdit ettiler, tarımsal üretimi tekellerine aldılar.
Bir tarafta milyonlarca hektar tarım arazisi kaderine terkedilirken diğer tarafta tarım üretimini belirli bölgelere yüklediler. Daha az topraktan, daha az emekle daha çok kazanma gibi şeytani bir planı devreye soktular.
Kendi arazisini ekip biçmekten kopartılan insanların tarımsal üretim hafızasını da bir güzel resetlediler! Artık kimse neyi nasıl ekip biçeceğini bilmiyor. Üstüne, birçok tarım arazisini farklı isimler kullanarak ele geçirmeye başladılar. Tereyağından kıl çeker gibi mülkiyet darbesi yaptılar.Bu toprakların insanlarına,“toprak” üzerinden operasyon çektiler.
Tehlike büyük; felaket geliyorum diye avazı çıktığı kadar bağırıyor!
Önce Anadolu toprakları boşaltıldı. İnsanlar, “Ben çektim evladım çekmesin.” yalanına kanarak“taşını toprağını altın sanarak” doğup büyüdüğü topraklardan sökün etti, şehirlere aktı.
Henüz göçün ilk yıllarıydı, daha neler olup bittiğini bile anlayanımız yok gibiydi! Geride kalanlar her sonbaharda yük kamyonlarıyla gurbetteki aile bireylerine kışlık erzak gönderiyordu. Hemen bir akıl devreye girdi! Kaynağı belli olmayan gıda, kayıt dışı üretim, açık gıda, bakteri kaynağı vb. yalanlarla ve ellerindeki medya gücüyle bu uygulamayı sonlandırdılar.
Mevsimlere göre tekrar dönüşler........
© Diriliş Postası
visit website