Barışa giden yolda gölge: Öcalan–Demirtaş çatlağı
Türkiye, terörsüz bir gelecek istiyor.
Ama bu hedefin önündeki en büyük engel bazen dağda değil, aynı cephede yürüdüğünü söyleyenler arasındadır.
Selahattin Demirtaş, yıllardır siyasetin diliyle çözüm arıyor. Barıştan, demokratik siyasetten, silahsız bir Türkiye’den yana tavır koyuyor. Hatta Öcalan’ın da içinde olduğu bir süreci destekliyor.
Fakat Öcalan, bütün iyi niyetine rağmen, Demirtaş’ın o denklemin içinde olmasına tahammül edemiyor.
İmralı’dan yansıyan mesajlar bu gerilimi açık ediyor: Demirtaş’ın popülerliği, Öcalan’ın kurduğu hiyerarşiyi zorluyor.
Biri siyaseti, diğeri otoriteyi önceliyor.
Biri barışın toplumdan yükseleceğine inanıyor, diğeri merkezden yönetilmesi gerektiğini düşünüyor.
Sonuçta aynı kelimeyi söylüyorlar: “Barış.”
Ama farklı bir alfabe kullanıyorlar.
Bugün Türkiye’nin ihtiyacı, ne Kandil’in talimatı ne de İmralı’nın gölgesi.
Bu ülke artık kendi barışını kendi kuracak güce sahiptir.
Terörsüz Türkiye, artık bir pazarlık masasında değil; milletin iradesinde yazılıdır.
Gazze…
Artık bir şehirden öte, insanlığın suskunluğunu ölçen bir aynadır.
Orada her gün yıkılan evler, yalnızca Filistinlilerin değil, dünyanın onurunun da enkazıdır.
Ve şimdi, Türkiye o enkazın altına........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d