menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ah İstanbul vah İmamoğlu

21 0
14.11.2025

İmamoğlu davasının iddianamesi açıklandı. 3900 sayfalık dosyada dikkat çeken önemli noktalar, isnat edilen çarpıcı suçlamalar var. 142 eylemle ilişkilendirilen ve örgüt lideri olarak takdim edilen İmamoğlu için 2352 yıla kadar hapis isteniyor. İddia süreci tamam, şimdi söz savunma ve nihai olarak karar makamında. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve masumiyet karinesi hatırlatmasıyla şimdilik bu faslı kapatalım. Takvimleri geriye saralım.

***

Yıl 2019. Yer, yerel seçimlerde en çok önem atfedilen İstanbul. CHP tarafından Beylikdüzü Belediye’sinden sonra Büyükşehir’e aday gösterilen İmamoğlu’na o günlerde fazlaca şans verilmiyordu. Ancak o dönem iktidarın millete yabancılaşması, kibrin kalelerinden siyasi nutuklar atması, ekonomik krizin cebe yansıması, muhalefetinin güçlü motivasyonu, yeni hükümet sistemiyle ortaya çıkan ittifak olgusunun iktidar karşısında konumlanma becerisi, muhalefetin başarılı kampanya süreci, değişen seçmen sosyolojisi, Türk-tipi seçmenin yerel seçimleri iktidara mesaj olarak yorumlaması gibi birçok nedenden dolayı İmamoğlu kazandı. Siyasi açıdan değerlendirdiğimizde son derece yanlış bir kararla seçimler yenilendi ve İmamoğlu yine kazandı. İlk seçimde Büyükşehir Belediyesi’ne başkan olan İmamoğlu, ikinci seçimle birlikte muhalefetin en güçlü ismi, yeni dönemin en önemli siyasal aktörü haline geldi. Bu seçimlerle, muhalefet ilk kez psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. AK Parti-Erdoğan kaybedebilir kıvılcımı ortaya çıktı. “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” mottosu hatırlatılmaya başlandı. Bazı çevreler İmamoğlu’nu yeni Erdoğan olarak takdim etti, bazıları ikinci Atatürk şeklinde onurlandırdı. Peki sonra ne oldu?

***

İmamoğlu, kendisine giydirilen bu taçla, biçilen bu kaftanla koltuğu arasında git geller yaşamaya başladı.

Aklıyla kalbi çelişti.

Hayatı İstanbul’da, hayali........

© Diriliş Postası