Yolsuzluk ithamı, masumiyet karinesi ve liderlik
Geçen hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 106 kişi hakkında yürütülen soruşturma sonucunda İmamoğlu, yolsuzluk iddialarıyla tutuklandı. Ancak kent uzlaşısından kaynaklanan terör suçlaması nedeniyle serbest bırakıldı.
Masumiyet karinesine halel gelmesin
Ceza hukukunda temel ilke olan ve uluslararası insan hakları belgelerinde yer alan masumiyet karinesine halel getirmeden bu soruşturmayı değerlendirmek önemlidir. Şüpheli, suçlu olduğuna karar verilene kadar masum kabul edilir. Her iki dosyada gizlilik kararı olması nedeniyle deliller hakkında tam bilgi sahibi değiliz. Bu nedenle masumiyet karinesine gölge düşürecek yorumlar yapmak doğru değildir. Ancakİmamoğlu’nun hem emniyette hem de savcılıkta verdiği ifadelerden yolsuzluk dosyasının güçlü bir zemini olduğunu söyleyebiliriz. Emniyet ifadesinde İmamoğlu, aile şirketi olan İmamoğlu İnşaat ile Büyükşehir Belediyesi'nden ihale alan bir iş adamının ticari ilişkisini reddetmedi ve olgusal olarak doğruladı. Burada bir usulsüzlük yapılıp yapılmadığı veya haksız çıkar olup olmadığı yönünde savcılığın harekete geçmesi uygun olup iddialar bir soruşturma gerektirir.
Terör dosyasında ise sulh ceza hâkiminin serbest bırakma gerekçesini anlamakta güçlük çekmekteyim. Kuvvetli suç şüphesi olmasına rağmen serbest bırakma kararı, meslek hayatımızda sıkça karşılaşmadığımız bir durumdur. Bu durum, aslında kuvvetli suç şüphesi bulunsa da yeterli delil........
© Diriliş Postası
