Kafkasya jeopolitiğinde Türkiye’nin yönlendirici ve arabulucu pozisyonu!
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, uluslararası platformlarda “Zengezur Koridoru” meselesini gündeme getirerek, Azerbaycan malları ve vatandaşlarının Ermeni sınır görevlileriyle karşılaşmaması gerektiğini vurguladı. Bu koridorun, Azerbaycan toprakları arasında kesintisiz ve güvenli bir ulaşım hattı olması gerektiğini belirtti. Konu, Abu Dabi’de Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile yapılan görüşmede de ele alındı. Aliyev, Avrupa Birliği’nin önerdiği gibi bölgede üçüncü taraf işletmecinin bulunmayacağını net şekilde ifade etti.
Ermenistan ise Aliyev’in yaklaşımını ve kullandığı terminolojiyi kabul etmedi. Ermenistan, Azerbaycan ve uluslararası aktörlerle “Barış Kavşağı” projesi kapsamında ulaşım hatlarının açılması için görüşmeler sürdürüyor. Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan arasındaki ve Azerbaycan ile diğer ülkeler arasındaki ulaşım bağlantılarının Ermenistan topraklarından sağlanmasına yapıcı yaklaşıyor ancak bunun karşılıklı egemenlik, toprak bütünlüğü ve yargı yetkisi temelinde gerçekleşmesini şart koşuyor. Abu Dabi görüşmelerinde de bu ilkeler dışında seçenekler tartışılmadı.
Aliyev’in, Azerbaycan vatandaşlarının Ermeni sınır görevlileriyle karşılaşmaması talebi, Ermenistan tarafından toprak bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak algılanıyor ve müzakere ruhuna aykırı bulunuyor. Ermenistan, sınır ve gümrük kontrollerinin uluslararası standartlarda yapılması gerektiğini; bu kontrollerin yasa dışı ticaret ve kaçakçılığın önlenmesi için kritik olduğunu vurguluyor.
Ayrıca, biyometrik pasaport ve temassız tarama sistemleriyle işlemlerin kolaylaştırılmasını, malların mühürlenerek güvenliğinin sağlanmasını ve transit geçişler için uluslararası standartlarda ücretlendirme yapılmasını öneriyor. Ücretlerin Ermenistan devlet bütçesine aktarılması gerektiği belirtiliyor. Ermenistan, güzergâh üzerindeki malların, araçların ve yolcuların güvenliğini sağlamak üzere özel güvenlik birimleri kurmayı planlıyor. Ulaşım yolları yatırımlarının her ülkenin egemenliği ve yasal çerçevesi altında yapılmasını, egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal eden herhangi bir modelin kabul edilmeyeceğini ifade ediyor.
Azerbaycan, Ermenistan ve İran sınırına kadar uzanan demiryolu inşaatını büyük oranda tamamladığını açıkladı. Ermenistan ise süreci engellediği iddialarını reddediyor, ulaşım yollarının açılması için öneriler sunduğunu ancak Azerbaycan’ın bu önerileri reddettiğini belirtiyor.
Syunik bölgesinde demiryolu inşaatının ancak Azerbaycan ile anlaşılırsa başlayacağını vurguluyor. Barış anlaşmasına yaklaşılırken, Azerbaycan tarafı Ermenistan Anayasası’nın değiştirilmesi ve Minsk Grubu’nun feshedilmesini ön koşul olarak öne sürdü. Ermenistan ise anayasa değişikliklerinin Anayasa Mahkemesi kararı sonrası gündeme geleceğini açıkladı. Mahkeme 2024 yılında mevcut anayasanın toprak talepleri içermediğine hükmetti.
ABD, Ermenistan’ın güneyindeki Zengezur Koridoru’nu 100 yıl süreyle kiralamayı teklif ediyor. Bu teklif, hem Avrupa’nın enerji maliyetlerini düşürmek hem de Rusya’nın bölgedeki etkisini azaltmak amacı taşıyor. Zengezur Koridoru, Azerbaycan’ı Nahçıvan üzerinden Türkiye’ye bağlayacak bir kara hattı niteliğinde. ABD’nin önerdiği bu girişim, özellikle Çin’in Kuşak ve Yol projesi ile Rusya’nın Hazar üzerinden yürüttüğü enerji ve lojistik hatlarına rakip olabilir.
Zengezur üzerinden geçecek yeni rota, Avrupa ile Asya arasındaki ticaret süresini 12–15 gün kısaltabilir. Dünya Bankası’na göre, bu hattın 2027 itibarıyla yıllık 50–100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi oluşturması bekleniyor. Altyapı maliyeti ise yaklaşık 3–5 milyar dolar arasında öngörülüyor. Bu yatırımla birlikte, Avrupa enerji arzında daha ucuz ve hızlı bir erişim kazanacak; böylece Rus gazına bağımlılık azalacak.
Koridorun faaliyete geçmesi durumunda İran, yıllık yaklaşık 43 bin Türk tırının kendi topraklarından geçişini kaybedebilir ve bu da ciddi ekonomik zarara yol açabilir. Rusya’nın Avrupa üzerindeki enerji etkisi de azalabilir. Türkiye ise bu koridorla Orta Asya’daki Türk devletleriyle doğrudan kara bağlantısı kurarak transit gelirini artıracak. Azerbaycan ise ihracat gelirlerini artırabilir ve ekonomik büyümesini hızlandırabilir.
Bununla birlikte, Ermenistan bu planlara karşı çıkıyor. Erivan yönetimi, kendi egemenliğini zayıflatacağı ve kontrolü kaybedeceği gerekçesiyle koridora sıcak bakmıyor. Azerbaycan ise, Dağlık Karabağ zaferinden sonra bu geçişin kendisine ait olduğunu savunuyor. ABD, taraflar arasındaki bu anlaşmazlığı aşmak için Zengezur’u 100 yıl kiralama yoluyla tarafsız bir yönetim modeli önermeyi planlıyor. Bu model, Panama Kanalı ve Soğuk Savaş dönemindeki Berlin Koridoru gibi örneklerden ilham alıyor.
ABD’nin bu hamlesi, yalnızca enerji ve lojistik değil, aynı zamanda jeopolitik etkileri bakımından da büyük önem taşıyor. Koridorun faaliyete geçmesi, İran ve Rusya’nın bölgedeki konumunu zayıflatacak, Türkiye’yi stratejik olarak güçlendirecek ve Avrupa’nın enerji güvenliğini artıracak. Çin’in Kuşak ve Yol rotası da bu alternatif nedeniyle zayıflayabilir. ABD açısından Zengezur Koridoru, yalnızca bir ticaret yolu değil, aynı zamanda Avrasya jeopolitiğinde oyun değiştirici bir hamle olabilir.
Donald Trump, Ermenistan ile Azerbaycan arasında imzalanması beklenen barış anlaşmasına kendi adını yazdırmak istiyor. Konuya yakın kaynaklara göre, Trump, Zengezur Koridoru’na ilişkin çözüm önerilerinin de yer aldığı bu anlaşmanın mimarlarından biri olarak sürece müdahil oldu. Trump, “barışın sağlandığını göreceksiniz” diyerek süreci sahiplenirken, ABD’nin bölgeye yönelik yeni öneriler sunduğu belirtiliyor.
Bu önerilerden biri, Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki Zengezur Koridoru’nun 100 yıl boyunca tarafsız bir yapı tarafından işletilmesi. ABD yönetimi, bu işletmenin özel bir Amerikan firması........
© Dikgazete.com
