menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyareti; İsrail’in 'Korku Günleri'ne denk geldi!

13 0
23.09.2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için gittiği ABD’de Başkan Donald Trump ile 25 Eylül’de resmi bir görüşme yapacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birçok devlet başkanı ile görüşecek olmasına rağmen Suriye Devlet Başkanı Ahmet Şara ile kapsamlı bir toplantı yapması da bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile görüşecek olması, Türkiye’de birtakım çevreleri kızdırdığı gibi Neocon görünümlü Küresel Güç Odakları da devreye girdi.

İsrail’den Yunanistan’a; özellikle ABD içerisinde çatlak sesler yükseliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yurtiçinden tepki gösterenlerin en temel argümanı Amerika’nın İslam Dünyasında sivil Müslümanları katletmesi ve Gazze’de İsrail’i açıktan destekliyor olması.

Elbette, ABD’nin ve Trump’ın Ortadoğu siyasetine müdahalesini ne tasvip ediyor ne de destekliyoruz.

ABD’nin yakın zamanda Afganistan ve Irak’ta gerçekleştirdiği insanlık dışı işgalini unutmuş değiliz.

Ama gelinen noktada uluslararası siyasette tasvip etmediğiniz ve eleştirdiğiniz bir devlet ile ilişkileri sürdürmek zorundasınız.

Amerika halen Türkiye’nin hem stratejik ortağı hem de NATO’da her iki devlet beraber hareket ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin/ Gazze ve Katil Devlet İsrail ile ilgili görüş ve tavrı hem net hem de açık. Üstelik birçok uluslararası toplantıda açık yüreklilikle dile getiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaleme aldığı; “Adalet ve Refah için Türkiye’nin Diplomatik Vizyonu” başlıklı makalesi, ABD’nin en önemli basın/ medya kuruluşlarından biri olan Newsweek’te İngilizce olarak yayımlandı.

Makalenin özetinde, dünya üzerindeki belirsizlik ve çatışmalar hatırlatılarak; uluslararası düzen üzerindeki baskılar anlatılmış. Türkiye’nin konu ile ilgili eylem ve çabaları dile getirilmiş.

Türkiye’nin uluslararası siyasette en temel iddiasının; “adalet, barış ve dayanışma merkezli; kapsamlı, karmaşık ve can yakıcı krizlerin ortasında kendi güvenliğini ve insanlığın ortak geleceğini de gözeten bir vizyonla hareket etmek” olduğu bu makalede yer alıyor.

Dünya beşten büyük!

Beş ülke halen dünya üzerinde kırbacını şaklatıyor.

Türkiye, bu kırbacın sökülüp atılması için mücadele veriyor.

BM, çok katmanlı jeopolitik sınanmalara rağmen çözüm üretemez hale getirildi. Bu boşluk ortamında, Türkiye; dış politikasının merkezine diyalog ve arabuluculuk diplomasisini yerleştirdi.

Türkiye’nin dünyanın en çok insani yardım sağlayan ülkelerinden biri olması, köklü tarihi birikimi ve sahip olduğu değerlerden kaynaklanıyor.

Ortadoğu’yu karıştıran ve kana boğan insanlık dışı harekete karşı yakında Gazze’nin kurtuluşu ile........

© Dikgazete.com