menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hülya Ayhan Avusturyalı oryantalist ve Osmanlı tarihçisi Joseph Von Hammer-Purgstall (1774-1856)

4 0
21.02.2024

Joseph von Hammer-Purgstall (1774-1856), geçtiğimiz yıl 175. yılını kutlayan “Avusturya Bilimler Akademisi”nin eski adıyla “İmparatorluk Bilimler Akademisi”nin ilk başkanıydı.

Maalesef istediği diplomatik kariyer, erkenden engellendi. Her türlü zorluğa rağmen, Hammer bir tarihçi ve İslam edebiyat çevirmeni olarak bilimsel doğu araştırmalarının kurulmasına önemli katkılarda bulundu. Yazıları ve eserleri, kişisel deneyimlerden ve seyahatlerinden izler taşımaktadır.

Hammer-Purgstall, Avusturya’nın Graz şehrinde Joseph Hammer olarak doğdu, üst sınıf kökenliydi ve yabancı dillere olan yeteneği nedeniyle, 1754 yılında İmparatoriçe Maria Theresia tarafından eğitim gören genç diplomatik yetenekleri yetiştirmek için kurulan “Viyana Doğu Bilimleri” yani “Oryantalistik Akademisi”ne (Orientalische Akademie) kabul edildi.

Hammer burada genç yaşta sadece Latince, Yunanca, Fransızca ve İtalyancayı değil, aynı zamanda Türkçe, Osmanlıca ve Farsçayı da öğrendi. Bu Akademide beş yıl boyunca diplomatik tercümanlık eğitimi gördü. Dil öğrenmeye yatkın bir kişilikti. Küçük yaşlardan itibaren şark dillerine özellikle de İran medeniyetine hayranlık duymuştu. Kalıcı bir diplomatik göreve gönderilmeyi çok istedi, ancak üstleriyle yaşadığı birçok anlaşmazlık nedeniyle bu ancak yıllar sonrası gerçekleşebildi.

Hammer-Purgstall klasik bir Doğu seyyahı değildi ama öyle olmayı kesinlikle istedi.

Dil eğitimini tamamladıktan bir süre sonra “lisan talebesi” ve daha sonra “elçilik sekreteri” olarak Konstantinopolis'e gönderildi.

Seyahatinin yaklaşık altı yılını Osmanlı İmparatorluğu'nda geçirdi, diğer birkaç ayı Doğu Akdeniz ve Mısır'da ve son on ayını da Romanya'da geçirdi.

Hammer, son derece hırslıydı ve çağdaşları tarafından ‘dikbaşlı’ olarak tanımlanıyordu. O dönemde yürürlükte olan kurallara ve standartlara göre, kendi yaratıcılığını ve tarzını fazlasıyla ortaya koymuştu.

Hammer’in Konstantinopolis Elçiliğinde geçirdiği yıllar:

Hammer'in 1799'da İstanbul'daki Avusturya elçiliğine görevlendirilmesiyle birlikte, onun Osmanlı İmparatorluğunu ve dolayısıyla Türk topraklarını ve medeniyetini yakından tanıması mümkün oldu.

1 Temmuz 1799'da Varna'dan bir yelkenli ile Karadeniz'e açılan Joseph Hammer, beş gün sonra, İstanbul Boğazı’ndan içeri girer. İki kıyıda gördüğü ve onu Doğu ile ilk defa karşı karşıya getiren manzara karşısındaki duygularını 42 yıl sonra bile şu kelimeler ile açıklar:

...gözlerim kamaşmış, şaşırmış, hayran kalmıştım...”

ich war geblendet, erstaunt, entzückt” (1)

İstanbul’daki politik çekişmeler ve hatta kendi memleketinin elçiliği çatısı altındaki anlaşmazlıklar, kıskançlıklar, entrikalar arasında Hammer:

...bir mimari fantezinin düzensiz bir örneği, Binbir Gece Masallarından sanki rüyada görülmüş bir tablo...”

“...ein regelloses Bild architektonischer Phantasie, ein hingetraumtes Gemälde aus Tausendundeiner Nacht” (2)

Yedi Tepe üzerine kurulmuş İmparatorluk şehrini ‘Kaiserstadt’ tanımaya çalışır.

Bahçekapı'daki Sultan I. Abdülhamid kütüphanesindeki el yazmaları üzerinde çalışır, basma ve yazma kitaplar, takriben 500 kadar yazma toplamıştır, bunların birçoğunu satın alır ve inceler.

Hammer, bütün bu el yazmalarını sonraları İstanbul hakkındaki büyük kitabında kullanacaktır.

1800 yılında Joseph Hammer, kılık değiştirerek bir posta tatarı kıyafetini kullanarak yani mavi bir şalvar, kısa cepken, sarı kalpak ile İstanbul’dan ayrılır. Çekmeceler ve Silivri üzerinden........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play