Uyuşturucu Bağımlılığı: ‘Hayır’ demeyi öğretmekten değil, ‘neden evet dememeli’ sorusuna verilen cevapla ilintilidir
Madde bağımlılığı, tüm dünya genelinde bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yapısını tehdit eden çok boyutlu bir sorundur. Özellikle gençler arasında yaygınlaşan bu sorun, sadece bireyi değil, aileyi, toplumları ve devletleri etkileyen bir halk sağlığı krizidir. Bu yazıda, madde bağımlılığının nedenleri, ürettiği finansal alanlar, örgütsel yapılar, ailelerin ve devletlerin sorumlulukları ile dünya çapında kabul gören bilimsel görüşler ışığında alınması gereken önlemler genel olarak ele alınacaktır.
a) Aile içi iletişimsizlik ve sevgi eksikliği: Aile bireyleri arasındaki kopukluk, gençlerin duygusal boşluklar yaşamasına neden olabilir. Sevgi, ilgi ve güven ortamı eksikliği, bireyin aidiyet duygusunu zayıflatır ve dış etkilere açık hale getirir.
b) Sosyo-ekonomik sorunlar, işsizlik ve gelecek kaygısı: Maddi yetersizlikler, eğitim ve istihdam imkanlarının sınırlılığı, gençlerde umutsuzluk ve değersizlik duygularını pekiştirir. Bu durum, madde kullanımını bir kaçış yöntemi olarak cazip hale getirir.
c) Akran baskısı ve özendirme: Özellikle ergenlik döneminde arkadaş gruplarına uyum sağlama isteği, bireyi riskli davranışlara yöneltebilir. Akranların madde kullanımını normalleştirmesi veya teşvik etmesi, bağımlılığın başlangıcında önemli bir rol oynar.
d) Medya ve sosyal medyada uyuşturucunun normalleştirilmesi: Dizi, film, müzik ve sosyal medya platformlarında madde kullanımının “özgürlük”, “karizma” veya “rahatlama” gibi kavramlarla özdeşleştirilmesi, gençlerin algılarını olumsuz etkiler. Bu medya etkisi, madde kullanımını cazip ve sıradan gösterir.
e) Ruhsal bozukluklar ve travmalar: Depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği, travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sorunlar, bireyin baş etme becerilerini zayıflatır. Gençler bu duygusal ağrılardan kaçmak veya bastırmak için madde kullanımına yönelebilirler.
Uyuşturucu ticareti ve finansal uyuşturucu ticareti, yıllık milyarlarca dolarlık bir piyasaya sahiptir ve örgütlü suç yapılarının en büyük finansman kaynaklarından biridir.
a) Terör örgütleri (PKK, FARC, Taliban vb.): Bu yapılar, uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı yoluyla silahlı faaliyetlerini finanse etmektedir. Özellikle Güney Amerika’da kokain, Orta Doğu ve Asya’da eroin trafiği, bu örgütlerin gelir kaynağıdır. PKK’nın Avrupa’daki uyuşturucu ağı ve Taliban’ın Afgan afyon pazarındaki rolü bu durumun başlıca örnekleridir.
b) Mafya tipi organize suç yapıları: İtalyan mafyası (Camorra, Ndrangheta), Meksika kartelleri (Sinaloa, CJNG), Rus mafyası gibi yapılar, uyuşturucu trafiğinin üretim, taşıma ve dağıtım süreçlerinde hâkim rol oynamaktadır. Bu gruplar, aynı zamanda tehdit, şiddet ve rüşvetle yasal sistemleri etkilemektedir.
c) Uluslararası insan ticareti ve kara para aklama şebekeleri: Uyuşturucudan elde edilen kazançlar, genellikle yasadışı yollarla legal finans sistemine entegre edilerek aklanmaktadır. Bu süreçte offshore hesaplar, sanal para birimleri ve paravan şirketler kullanılmaktadır. İnsan ticareti yapan şebekeler de uyuşturucu bağımlılığını bir kontrol ve istismar aracı olarak kullanabilmektedir.
Tüm bu olumsuzluklara karşı ailelerin alması gereken tedbirler nelerdir
a) Erken yaşta bilinçlendirici aile içi eğitim: Çocuklara küçük yaşlardan itibaren doğru-yanlış ayrımını öğretmek, bağımlılıkla ilgili bilgi vermek, riskli davranışları tanımalarını sağlamak gerekir.
b) Sevgi ve empati temelli iletişim: Aile bireyleri arasında açık, yargılamadan uzak, anlayışlı ve destekleyici bir iletişim ortamı sağlanmalıdır. Genç birey, sorunlarını çekinmeden paylaşabileceği bir ebeveyn figürü görmelidir.
c) Dijital medya kontrolü ve içerik denetimi: İnternet ve sosyal medya bağımlılığı, uyuşturucu propagandası ile birleştiğinde gençler için ciddi bir risk faktörü oluşturur. Ebeveynler dijital medya içeriklerini denetlemeli, bilinçli medya okuryazarlığı kazandırmalıdır.
d) Okul ve sosyal çevreyle yakın işbirliği: Aileler çocuklarının okul başarılarını ve sosyal ilişkilerini yakından takip etmeli, öğretmenlerle ve rehberlik servisleriyle düzenli iletişimde olmalıdır. Riskli........© Dikgazete.com
