menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye-İran-İsrail-Hürmüz Boğazı & Turkey-Iran-Israel-Strait of Hormuz (Jeopolitik, Jeostratejik, Öngörüler, İki dilde yazılmıştır

19 0
16.06.2025

Son günlerde yaşadığımız coğrafyada yaşanan İran-İsrail savaşı ve tüm bunların başta ülkemiz olmak üzere ileriki zaman diliminde nelere sebep olacağı, bu etkiler sonucu çıkacak sonuçların ülkemiz başta olmak üzere bölgeyi nasıl etkileyeceği konusunda kısa bir analiz ve öngörü sunmak isterim. Bu bağlamda tüm dünyayı yakinen endişeye sevk eden Hürmüz Boğazıyla başlamak gerekir.

Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve dünya enerji güvenliği açısından en kritik su yollarından biri olan bir deniz geçididir. Gelecekteki stratejik önemi, enerji arzı, jeopolitik rekabet ve askeri denetim bağlamında daha da artacaktır. İşte bu bağlamda Hürmüz Boğazı’nın gelecekteki stratejik önemi ve dünya ülkeleri için taşıdığı anlam çok büyüktür.

Hürmüz Boğazı, dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 20’sinin geçtiği bir geçittir. Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi petrol ve doğalgaz zengini ülkelerin ürünleri bu boğaz üzerinden dünya pazarlarına taşınmaktadır.

Günlük ortalama 18-20 milyon varil petrol bu boğazdan geçer. Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının yüzde 90’ı yine bu hat üzerindedir.

Küresel enerji geçişine rağmen, fosil yakıtların etkisi uzun yıllar süreceğinden Hürmüz Boğazı'nın önemi azalmayacak, tam tersine enerji tedarik krizlerinde daha da öne çıkacaktır.

Alternatif rotaların güvenliği sağlanana dek bu geçit, “boğazdaki kilit” olmaya devam edecektir.

Boğaz, İran’ın doğrudan kıyısında bulunması nedeniyle İran’ın askeri etkisi altındadır. ABD, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere Batılı ülkeler, bu bölgedeki deniz ticaretini korumak için donanma üsleri ve savaş gemileri bulundurur.

İran’ın nükleer faaliyetleri ve bölgesel yayılmacı politikaları (Şii Hilali), boğazı bir baskı aracı olarak kullanmasına neden olabilir. İsrail-İran gerilimi-savaşı, boğazda dolaylı çatışmaları tetikleyebilir. ABD ve Batı, enerji koridorunu açık tutmak için bölgeye sürekli müdahale etmek zorunda kalabilir.

Boğazın kapanması durumunda:

Petrol fiyatları anında fırlayabilir (tarihte örnekleri var). Ticaret rotaları değişmek zorunda kalır, bu da navlun ve ürün maliyetlerini artırır. Küresel ekonomik dalgalanmalara neden olur.

Çin, “Bir Kuşak Bir Yol” projesi kapsamında Basra Körfezi ülkeleriyle boru hatları ve kara rotaları üzerinde çalışmaktadır. Suudi Arabistan ve BAE, Hürmüz’e alternatif liman ve boru hatları geliştirmeye çalışıyor.

ABD, Deniz gücünü koruyarak enerji akışını sağlama misyonunu sürdürür. Çin, İran ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerini geliştirerek ekonomik nüfuzunu artırmayı hedefler. Rusya, İran üzerinden sıcak denizlere inme stratejisini sürdürürken boğazdaki krizleri Batı’ya karşı bir baskı unsuru olarak kullanmak isteyebilir. AB, Enerji bağımlılığı nedeniyle boğazdaki istikrarsızlığa karşı hassastır ve diplomatik çözümleri önceler.

Hürmüz Boğazı, gelecekte de enerji arz güvenliği, jeopolitik rekabet, askeri caydırıcılık ve ticaret güvenliği açısından merkezi konumda olmaya devam edecektir. Boğazın güvenliği, sadece bölge ülkeleri için değil, tüm dünya ekonomisi ve enerji piyasaları için yaşamsaldır. Bu nedenle Uluslararası hukuka bağlı deniz güvenliği girişimleri artacaktır. Yeni enerji yolları ve teknolojik çözümler (örneğin boru hatları, LNG gemileri, enerji depolama) bölgenin stratejik önemini kısmen azaltma çabasında olacaktır. Ancak kriz zamanlarında Hürmüz Boğazı hâlâ “dünya nabzının attığı boğaz” olarak belirleyici rolünü sürdürecektir.

Güncel İran-İsrail savaşı Hürmüz Boğazı’nın durumu ve İran'da rejim değişikliği olasılığı; küresel enerji dengeleri, bölgesel jeopolitik yapı ve büyük güçlerin stratejik pozisyonları açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek boyuttadır. Bu konu hem jeopolitik hem jeostratejik açıdan çok önemlidir.

İran, çatışmaların derinleşmesi hâlinde Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini açıkça dile getirmiştir. Bu, geçmişte de uyguladığı bir taktik olarak bilinir. Boğazda İran Devrim Muhafızları devriye geziyor ve birçok kez Batı savaş gemileriyle karşı karşıya geldi. İsrail’in saldırılarının İran’ın liman kentlerine ulaşması durumunda, İran’ın karşılık olarak enerji ticaretini hedef alması muhtemeldir.

Hürmüz Boğazı’nın geçici bile olsa kapanması, petrol fiyatlarını 150-200 $/varil seviyelerine çıkarabilir. Bu durumdan başta AB, Çin, Hindistan ve Japonya olumsuz etkilenir. Körfez ülkeleri (Suudi Arabistan, BAE) enerji ihracatları için alternatif rotalar arayışına girmiştir, ancak henüz tam bağımsızlaşma sağlanamamıştır.

Enerji fiyatlarındaki artış, küresel enflasyonu tetikler. Tanker sigortaları pahalılaşır, bazı nakliyeciler boğazdan geçmeyi reddeder. İran'ın gemilere saldırı ihtimali ticaret yollarını riskli hâle getirir vs.

2022’den itibaren başlayan “Jin, Jiyan, Azadi” protestoları, mollalar rejiminin meşruiyetini ciddi anlamda zedeledi. İsrail’le savaşın derinleşmesi ve Batı yaptırımlarının artması, iç isyanı körükleyebilir. Rejim değişikliği durumunda, boğazdaki kontrolün İran ordusundan alınıp uluslararası denetime verilmesi tartışmaya açılabilir.

Bu konuda, Vali Nasr (Ortadoğu Uzmanı, Johns Hopkins Üniversitesi): "İran'da rejim değişikliği, Hürmüz Boğazı üzerindeki denetimi kısa vadede kaotik hâle getirebilir; ancak uzun vadede Batı için daha istikrarlı bir enerji akışı sağlayabilir."

Thomas Friedman (New York Times): "İran rejimi boğazı bir silah gibi kullanıyor. Rejim değişirse, bölge ülkeleriyle daha rasyonel ticaret ilişkileri kurularak boğazın uluslararasılaşması mümkün olur."

Mehdi Khalaji (Washington Institute): "Rejimin devrilmesi durumunda Devrim Muhafızları parçalanabilir ve bu da boğazda güvenlik boşluğu doğurur. Bu boşluğu doldurmak için Batı'nın askerî müdahalesi gündeme gelebilir."

İran’ın istikrarsızlaşması, Çin ve Rusya'nın enerji güvenliğini de tehdit eder. ABD ve AB, boğazı açık tutmak için daha fazla askeri varlık gösterebilir. Türkiye gibi bölge ülkeleri bu süreçte hem enerji tedarikini hem ticaret yollarını yeniden yapılandırmak........

© Dikgazete.com