menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kemalizm nedir? / Ne değildir?

8 0
previous day

Günümüz siyaset ve siyaset içerisinde taraftar olan partilerin üyelerinin çoklukla dile getirdikleri “Kemalizm” konusunu ele almak gerekmektedir. Ülkemizde tam detaylarını bilmeden slogan ve fikir olarak karşı çıkılan Kemalizm nedir? / Ne değildir?

Bu konuda yakın tarihimize ve Anayasamıza müracaat etmemiz mutlak fayda sağlar…

Kemalizm konusunda yapılan tanımların bilimsel olarak genellemesi: Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün fikir ve ilkelerini temel alan bir ideoloji ve devlet anlayışıdır. Aynı zamanda Atatürkçülük olarak da bilinir. Kemalizm, Türkiye’nin modernleşme sürecinde rehber olarak benimsenmiş ve Cumhuriyet'in temelini oluşturmuştur.

1930’lu yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin programında resmileşen bu ilkeler, Türk bayrağındaki hilalin içindeki altı okla simgelenmiştir:

Cumhuriyetçilik
Egemenliğin millete ait olduğunu savunur. Monarşi ve saltanata karşıdır. Halkın kendi yöneticilerini seçmesini esas alır.

Halkçılık
Sınıf farkı gözetmeksizin, halkın eşitliğini ve refahını savunur. Toplumun tüm kesimlerinin devlet içinde eşit haklara sahip olması gerektiğini öngörür.

Laiklik
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını esas alır. Devletin dinler karşısında tarafsız kalması gerektiği düşüncesine dayanır.

Milliyetçilik
Irk temelli olmayan, kültürel ve tarihsel birlikteliğe dayanan bir millet anlayışıdır. Türk milletinin birliğini, bağımsızlığını ve bütünlüğünü esas alır.

Devletçilik
Ekonomide özel girişim desteklenirken, devletin de ekonomiye yön verici ve dengeleyici bir rol üstlenmesini savunur. Karma ekonomi modelidir.

İnkılapçılık (Devrimcilik)
Toplumun çağdaşlaşması için yapılan köklü reformların sürdürülmesini ve sürekli gelişimi öngörür. Geleneksel yapılar yerine modern kurumları benimser.

Çağdaş, modern ve bilimsel temellere dayanan bir toplum yaratmak.

Ulusal egemenliği hâkim kılmak.

Batı medeniyeti ile bütünleşmiş ama kendi ulusal kimliğini koruyan bir Türkiye inşa etmek.

Kadın-erkek eşitliğini sağlamak.

Eğitim, hukuk, giyim-kuşam, alfabe gibi alanlarda reformlar yapmak.

Elbette, Kemalizm'in Türkiye'deki etkileri, tarihsel gelişimi ve günümüzdeki yansımaları hem siyasal hem toplumsal boyutta çok katmanlı bir şekilde incelenmiştir.

Kemalizm’in tohumları, Osmanlı’nın son döneminde Batılılaşma çabalarıyla atılmış, ancak Atatürk bu süreci kapsamlı devrimler ile sistemleştirmiştir.

Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşmasıyla birlikte, Atatürk önderliğinde saltanat kaldırılmış (1922), Cumhuriyet ilan edilmiş (1923), hilafet kaldırılmıştır (1924).

Eğitimde birliği sağlayan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Latin alfabesine geçiş, Medeni Kanun’un kabulü, Kıyafet ve şapka devrimleri, Kadınlara seçme ve seçilme hakkı, Tekke ve zaviyelerin kapatılması, gibi birçok devrim bu dönemde gerçekleştirilmiş ve Kemalist ideoloji, sistemli olarak devlet politikası hâline getirilmiştir.

1950’den itibaren çok partili hayata geçilmesiyle Kemalizm’e dair uygulamalar tartışma konusu olmuş, dönem dönem yumuşatılmış, bazı dönemlerde ise yeniden millî güvenlik politikası çerçevesinde ön plana çıkarılmıştır.

1960, 1971, 1980 askeri müdahaleleri sonrası Kemalizm, özellikle ordu ve bürokrasi tarafından "devleti koruyan ideoloji" olarak görülmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, üniter ve millî egemenlik temelli yapısı Kemalizm’e dayanmaktadır.

CHP’nin programı uzun yıllar boyunca Kemalist ilkeler temelinde şekillenmiş, resmî ideoloji olarak görülmüştür.

Devlet dairelerinde Atatürk ilke ve inkılaplarının öğretilmesi anayasal zorunluluk hâline gelmiştir.

Eğitim sisteminde akılcılık ve bilimsellik ön plana çıkmıştır.

Osmanlı Türkçesi yerine Türkçenin sadeleştirilmesi teşvik edilmiş, tarih ve dil araştırmaları için kurumlar kurulmuştur (Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu).

Dinî sembollerin kamusal alandan çekilmesi ve dinin........

© Dikgazete.com