menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Everdi: “Kültürel Kanonda Kayıp Bir Halkayım.”

6 16
10.05.2025

“Sözlükten Taşan Kelimeler” adıyla yeni bir kitabınız yayımlandı. Hayırlı olsun, okuru bol olsun. Sözlükten taşan kelimeler diyerek neyi kastediyorsunuz? Bu başlık altında ne tür düşünsel bir çerçeve çiziyorsunuz? Nasıl taşar kelimeler sözlüklerden?

Kelime anlamı var sözcüklerin. Sözlüklerde bir kelimenin birkaç anlamı olabilir. Hatta cümle içinde kullanıma göre anlamları açıklığa kavuşturulur. Bazen vurgu bile kelimeyi farklı anlamlara taşır. Bu şekilde sözlükten taşar, bazı kelimeler. Yani tarihi derinliği vardır, etimolojik takibinde bir dilin gelişim sürecine tanık oluruz. Kimi zaman demokrasinin, yorucu ve yorgun siyasetin koridorlarındaki yenilgilerin tarihini anlatır. Bazen milletin makûs talihine ima eder. Oysa benim dile getirdiğim kelimeler, tarihî, sosyolojik, kültürel, folklorik anlamları ile birçok gelişmeyi ele verir. Anadolu’nun ahını dile getirir. Bir romandan bile uzundur çoğu zaman.

Bu konuda başka dillerde de örnekler var. Fransa’da sadece asiller için kullanılan centilmen kelimesi, İngiltere’de her erkek için, Amerika’da toplumsal alt sınıfta olanlar için bile kullanılır. “Dillerin biliminden tarihin bilimine doğru bir başka uygulama daha yapmak isterseniz, atası bizim gentilhomme sözcüğümüz olan şu gentleman sözcüğünün zaman ve mekân içindeki yazgısını izleyiniz. Yaşam koşulları birbirlerine yakınlaşıp birbirlerine karıştıkça, sözcüğün anlamının da İngiltere’de yaygınlaştığını göreceksiniz. Sözcük, her yeni yüzyılda, toplumsal tabakada biraz daha aşağıda yer alan erkeklere uygulanmaktadır. Nihayet İngilizlerle birlikte Amerika’ya geçer. Orada fark gözetmeksizin bütün erkek yurttaşları nitelemek için kullanılmaktadır. Sözcüğün tarihi bizatihi demokrasinin tarihidir.” Alexis de Tocqueville, Eski Rejim ve Devrim, s.128

“Sözlükten Taşan Kelimeler” kitabınız sadece bir dil incelemesi mi, yoksa düşünsel bir eleştiri metni mi? Nereye oturtulabilir bu çalışmanız? Nasıl tanımlarsınız kitabınızı?

Kitap kelimelerin geniş anlamlarına yoğunlaşırken, takip eden bölümlerde eleştirel düşünce metinlerine dönüşür. Günümüzün algılarıyla ve dijital dünyanın doğurduğu yeni sorunlarla, halimize ayna tutan bir çerçeveye de oturur. Kabına sığmayan bir kitaptır Sözlükten Taşan Kelimeler.

Okuma merakınızı, kitaba ünsiyetinizi, öğrenme merakınızı ateşleyen olguları merak ediyoruz. Nasıl başladı bu süreç? Bahseder misiniz okuma merakınızdan, kitapla olan ilişkinizden ve öğrenmeye merakınızdan?

Yaratılış sonsuzdur. Bizim başlangıcımızda rivayet muhteliftir. Başlangıç diye adlandırılan her şey, aslında devamın sadece bir kırılma anıdır. Anadolu zayıfken bizimle güçlenmeye niyetlenmiştir. Biz dahi, ilkokulda, ortaokulda yapılmaya başlamıştık. Okulların kütüphaneleri vardı. Kasabamızda da Halk Kütüphanesi. Yoksunluk içindeki hayatımız, kitaplarla teselli bulurdu. Bazen dünyalar keşfederdik bu kitaplarda, bazen kendimizi.

Ders müfredatında dünya sınırlı sorumlu ve milli eğitimin amaçları doğrultusunda yuvarlaktı. Dünyanın köşeli, elips, hatta yalan ve hayal olduğunu edebiyat dergileri ile anladığımda bir daha resmi standartları tutturamadım. Hep bir cinslik gelip beni buluyor. Bazıları ‘çıkmalık’ diye beni eleştirip hor görüyor ama bütün suç o kitapların kafamı karıştırmasından. Düz olamadım, derin de. Lakin iyi bir kitap okuyucusu oldum. Hâlâ bununla övünebilirim. Kitap okuma konusunda herkesle yarışabilirim. Kimse benim kadar güzel (ve çok) kitap okuyamaz.

Sizin okumaya başladığınız zamanlarla bugünü kıyasladığınızda neler söylersiniz? Dijital platformlarda okuma yazma daha kolay ve daha ulaşılabilir bir durumda. Her gün yeni yaratıcı yazarlık atölyeleri açılıyor. Her gün onlarca yeni kitap yayımlanıyor. Neredeyse her yerde yazmaktan okumaya fırsat bulamayan insanlar… Ne olursa olsun benim de........

© dibace.net