menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Modern bencilliğin altın çağı

8 0
14.07.2025

Günümüz dünyasında bireyselleşmenin uç verdiği bir çağda yaşıyoruz. Herkes kendini çok önemli görür oldu. Ne yazık ki bu önem çoğu zaman gerçek bir değerden değil, bencillikten ve kendini merkeze koyma hastalığından doğuyor. Peki, bu çağın bireyselleşme anlayışı bizi nereye sürüklüyor? Toplumsal bağlarımızın erimesi, duyarsızlık ve sorumsuzluk virüsüyle nasıl yüzleşeceğiz? Gelin, hep birlikte biraz sorgulayalım.

Bireyselleşme, tarih boyunca insanın kendi benliğini keşfetme, kendi seçimlerini yapma ve özgürleşme aracı olarak görülmüştür. Modernleşmenin ve demokrasinin yapıtaşlarından biri olarak, bireylerin haklarının ve özgürlüklerinin önem kazanması elbette kıymetlidir ancak bugün geldiğimiz noktada bireyselleşme kelimesi çoğu zaman ben her şeyim, dünyanın merkezi benim anlamında kullanılır hale geldi.

Bu yeni bireycilik empatiyi, dayanışmayı, paylaşımı da rafa kaldırıyor. İnsanların birbirini anlamaktan ve anlamaya çalışmaktan vazgeçip, kendi dar dünyalarında yaşamaya başlamaları, toplumsal dokuyu koparıyor. Ben denilen o dar alan, gittikçe büyüyüp bizi silikleştiriyor.

Artan bireyselleşmeyle birlikte toplumsal duyarsızlık da baş döndürücü hızla yayılıyor. Haberlerde, sokakta, sosyal medyada gördüğümüz her........

© Denge