SUSMAYI BİLMEK…
Hayat, insana her zaman gülistan vadetmez. Kimi zaman öyle çetin imtihanlar gelir ki, insanın hem sabrını hem de vakarını yoklar. Zorluk anında insanın ilk refleksi, derdini anlatmak olur. Oysa her derdini her kulağa fısıldamak; çoğu kez çare değil, yeni yük getirir. Çünkü sıkıntı yayıldıkça söz kalabalığı da artar. Bu kalabalığın içinde samimi dost sesi ile meraklı kulak birbirine karışır. İşte burada susmayı bilmek; yalnızca ketumluk değil, insan onurunu, vakarını koruma sanatıdır. Kur’ân’ın “Ey iman edenler! Size bir haber geldiğinde araştırın” (Hucurât 6) uyarısı, kulaktan kulağa yayılan sözün çoğu kez fitneye dönüştüğünü anlatır.
Vaka;, sadece dış görüntüdeki ağırbaşlılık değil, iç dünyanın da sükûnetidir. Zor zamanlarda vakarını koruyabilen kişi, çevresinin hoyrat dili karşısında kendini korur. “Her halini anlatan değersizleşir” sözü, tam da bu gerçeği yansıtır. Çünkü insanın kıymeti; kendine sakladığı payla korunur. Bu; vakarlı duruştur. Hz. Ali’ye atfedilen şu söz, yüzyıllar öncesinden bugüne dersler vermektedir; “Sır senin esirindir; ifşa edersen sen onun esiri olursun.” Susmak, sadece dilsiz kalmak değil; insanın kendi değerini muhafaza etmesinin yoludur.
Toplumda “dertleşme” çoğu zaman samimi bir destekten çok merak ve dedikoduya dönüşmektedir. Peygamberimizin “Kim Allah’a ve ahiret........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d