SÜNNETİ HAFİFE ALMAK...
Zamanın ruhu değiştikçe, ne yazık ki bazı hakikatler de toplumun gözünde değersizleşmeye başlıyor. Özellikle sünnet-i seniyye ve ona bağlı geleneksel ritüellerin ihmal edilmesi, hatta zaman zaman küçümsenmesi, günümüz Müslümanları arasında sıkça karşılaşılan bir durum haline geldi. Bu ihmalkârlığın arkasında ise genellikle şu savunma yer alıyor: “İtikadi açıdan sorun teşkil etmez.” İlk bakışta bu ifade fıkhi bir gerçekliğe dayanıyor gibi görünse de, perde arkasında ciddi bir itikadi zafiyeti barındırıyor olabilir.
Evet, bir sünnetin veya müstehap bir uygulamanın terk edilmesi doğrudan kişiyi dinden çıkarmasa da, sünneti hafife almak, müminin kalbinde Resûlullah’a (s.a.v.) olan sevgi ve bağlılık noktasında ciddi soru işaretleri doğurur. Çünkü kâmil bir mü’minin en temel şiarı, “Peygamber size ne verdiyse onu alın, sizi neden men ettiyse ondan sakının” (Haşr, 59/7) ayetinin gereği olarak Hz. Peygamber'in hayatını kendisine rehber edinmek değil midir?
Sünnetin terkine meşruiyet kazandırmaya çalışanların gerekçeleri, çoğu zaman sadece bir rahatlık arayışının, modern hayatla........
© Denge
