SEVGİNİN GAFLETİ...
Hayatta bazı sevgiler vardır ki insanı diriltmesi gerekirken gaflete sürükler. Aslında sevgi; fıtratın en yüce duygularındandır; doğru işletildiğinde insana merhamet, şefkat ve cennet kapısı olur. Ama yanlış yönetildiğinde insanı gafletin derinliklerine savurur. Nefse ve dünyaya duyulan kör sevgi, ilme ve hakikate duyulan ihmalkâr sevgi; kişiyi hem dünyada hem ahirette felakete sürükler. Bu konuda ilahi ikâz nettir; “Size iki gaflet yaklaştı; biri yaşama sevgisinin, diğeri cehalet sevgisinin gafletidir...” Bu iki gaflet; yaşama (dünya ve nefis merkezli) sevgiyle ve cahilliği sevmekle; yani dünyaya meyil ve cehalette ısrarla ortaya çıkmaktadır. Her iki durumda da insan;emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker gibi temel İslami görevlerini terk eder, hakkı söylemez, batıla sessiz kalır, söylenenden ve nasihatten de etkilenmez.
Gaflete neden olan durumların başında; nefsî ve dünyevî arzuların peşinden gitmek gelir. İnsanı gaflete sürükleyen en büyük etken, dünyanın cazibesine kapılıp ahireti unutmaktır. Yüce Allah; “Onlar dünya hayatının dış görünüşünü bilirler. Ahiretten ise gafildirler.” (Rum 7) buyurarak, konu hakkında haber/bilgi vermektedir. Bilgi yerine hislerle hareket etmek de gaflete neden olan önemli bir faktördür. Cehaleti tercih eden, doğruyu öğrenmek yerine duyduğu,........
© Denge
