HİKMETLİ HAYATIYLA İNSANA ÖRNEK : "ARI"
Her canlı kendi varlık gayesiyle yaşar. Ama bazıları vardır ki, onların hayatı sadece kendilerini değil, insanlara da ders verir. Arı, işte bu canlıların başında gelir. Sadece bal üretmez; sabrı, disiplini, yön bulmayı ve topluma hizmeti de öğretir. Kur’an-ı Kerim’de bir sureye adının verildiği hayvan olması boşuna değildir. (Nahl Suresi – Bal Arısı.) Allah, "Arı"ya vahyetmiştir; "Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları kovanlardan kendine evler edin..." (Nahl, 68) Bu ayet, sadece bir hayvanın yönlendirilmesi değil; onun üzerinden insanlara ders verilmesidir.
Arı gideceği yola çıkmadan dönüş yolunu bilen bir varlıktır. Bir "Arı", günde onlarca kilometre uçmaktadır. Gidişini de, dönüşünü de bilmektedir. Güneşe göre yön bulmakta, bulutlu havada gökyüzünün polarizasyonundan faydalanmaktadır. Gözleri pusula gibidir. Bir kaç kilometre ötede bir çiçek bulsa, tekrar tekrar oraya gidip-dönebilmektedir. Kovanını unutmamakta, kafası karışmamakta, yolu şaşırmamakta, binlerce çiçek arasında kaybolmamaktadır. Arının, kovanına gidiş-gelişinin belli bir disiplini vardır. Sabah kovandan çıkan arı geceye kadar çalışmaktadır. Her gün yaklaşık 30–40 kez kovanına gidiş-geliş yapmakta, her uçuşunda kilometreler katetmekte, bulduğunu kovana getirmektedir. Ne eksikse onu tamamlamakta, boşa zaman harcamamakta, her çiçekten bir şey alıp, hiçbiri zarar görmemektedir.
Arı yönünü kaybetmeyen ve bu bilgiyi diğer "Arı"larla paylaşan bir varlıktır. Gideceği yeri bilen ve bulan "Arı"; bildiği ve bulduğu yeri kovana döndüğünde arkadaşlarına belli bir dans yaparak anlatmaktadır. Yaptığı dansın ritmiyle ve şekliyle/ritüeliyle diğer arılara “şurada çiçek var, şu kadar uzaklıkta, şu yönde” demektedir. Dansın açısı; güneşe göre yönünü, süresi de; mesafeyi ifade etmektedir.........
© Denge
