HAYATIN ÖZETİ...
Hayat bir imtihandır. İnsan, bu imtihanın tam ortasında; eline verilen nimetlerle ya yükselecek ya da o nimetlerin altında ezilecektir. Servet, dünya imtihanının ana sorusudur. Gaflete neden olan bir servet, insan için büyük bir felakettir. Varlık, uyutmamalı ve vereni unutturmamalıdır.
Servet, Allah’ın kuluna verdiği bir emanettir. Ancak bu emanet çoğu zaman gafletle el ele gezmektedir. Mal çoğaldıkça, insanın gönül dünyası daralır. Zenginleştikçe; tevazu yerine kibir, kanaat yerine hırs, cömertlik yerine cimrilik baş gösterir. Kur’an’da Karun’un kıssası bu konuda çok çarpıcıdır. Karun’a öyle bir servet verilmişti ki, hazinelerinin anahtarlarını bile güçlü insanlar zor taşımaktadır. Ancak servet, onu Allah’a değil, kendine bağlamış, uyutmuş ve Allah’ı unutturmuştur. Yüce Allah"Sonunda biz onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik." (Kasas, 81) buyurmuştur. İnsanlar vardır ki; banka hesapları dolup taşarken, vicdanları kurumuş bir toprak gibidir. Zekât vermez, infak etmez, yetime dönüp bakmaz. İşte bu gafletin ta kendisidir. Servet, insanı Allah’a yaklaştırmıyorsa uzaklaştırır; uyandırmıyorsa uyutur. Üçün şık yoktur. Bu durum insan için en büyük felakettir.
Şöhretle gelen afet de insan için felakettir. Şöhret, görünürlük........
© Denge
