menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HAKİKATİN GÜNEŞİ

11 6
29.09.2025

Hakikat, sisin ardından doğan güneş gibidir, er ya da geç görünür. İnsan, gerçeği perdelemek için türlü yollar dener. Yalanlarla, gösterişle, iftiralarla hakikati gölgelemeye kalkışır. Ama nasıl ki güneşin ışığı bulutları dağıtır, hakikat de bütün sisleri yararak ortaya çıkar.

Kibrin şımarttığı insanlar, kendi konumlarını kalıcı sanırlar. Makamın, malın, mevkînin büyüsüne kapılanlar; başkalarını küçümseyerek aslında kendi akıbetlerini hazırlarlar. Kur’an, şeytanın kıssasında bu gerçeği öğretir. Âdem’e secde etmeyi reddeden şeytan, kibri yüzünden ebediyen mahcup oldu.

Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır; “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” (Müslim) Bugün de iş dünyasında, siyasette, hatta günlük ilişkilerde kibirle büyüyen nice insan görmekteyiz. Bir süre alkış toplarlar ama hakikatin güneşi doğduğunda, o yapay ışıklar sönüp gider.

Kinin şaşırttığı insan, doğrular karşısında körleşir. Öfke; adalet terazisini bozar. Uhud’da Hamza’yı şehit eden mızrak, intikam duygusunun körleştirdiği bir kalbin sonucudur. Kin; sahibini yönlendirir, aklını esir alır. Bugün de aynı manzara toplumda farklı şekillerde yaşanmaktadır. Aile içindeki kin, kardeşler arasındaki düşmanlık, iş yerinde çekememezlik, siyasette intikam duygusu başta gelen intikam alanlarıdır. Kinle........

© Denge