Kalplerin sevinci: Bayram
Bayram, günün ve gecenin ibadet şuur ve neşvesiyle aydınlandığı bir koca ayın nihayetinde, Rabbimizin kullarına büyük bir ikram ve ihsanıdır. Cehennemden kurtuluş ve cennete kavuşmanın sevincidir. Kardeşliğin, akraba olmanın, birbirinin hâlini-hatırını sormanın, Allâh’ın kulu olduğunu hatırlayarak uzun bir zaman geçirmenin mükâfatıdır.
Peygamber Efendimiz, iki ay öncesinden, “Allâh’ım, bize Receb ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur!” diye duâ etmeye başlardı. Ramazan’a kadar her gün bu heyecanı canlı tutar ve bu duâyı tekrar ederdi.
Oruç, imsak, iftar, teravih, Kur’ân tilâveti, fitre, mukabele gibi pek çok ibadetle dolu olan bu ay, insanın gönlünde merhamet, şefkat ve diğergâmlık duyguları uyandırmış, başkalarını düşünmeyi, onların dertlerine ortak olmayı öğretmiştir. Zekât ve sadakalarla toplumdaki denge muhafaza edilmiş, kalplerdeki kıskançlık ve bencillik duyguları törpülenmiş, İnsanlar birbirine yaklaşmış, gönüllerdeki buzlar erimiş, kalpler yumuşamıştır
İnsan, Allâh’ın kulu olduğunu ve Rabbinin kendi üzerindeki sayısız nîmetlerini daha yakından fark etmiştir. Gönlü rakîkleşmiş takva ve kulluk hisleri ziyadeleşmiştir. Böylece Rabbinin rızasına kavuşmak umuduyla hayırdan hayra koşmuştur.
Bu........
© Denge
