İslamcılığın Komplo Teorisi – II: Anti-Semitizmin Modern Öncesi Hali
Matta 27’de şöyle anlatılır:
Pilatus: “Hangisini serbest bırakmamı istersiniz, Barabbas’ı mı, yoksa Mesih denilen İsa’yı mı?”
Kalabalık: “Barabbas’ı!”
Pilatus: “O hâlde Mesih denilen İsa’yı ne yapayım?”
Kalabalık: “Çarmıha gerilsin!”
Pilatus: “Neden? Ne kötülük yaptı?”
Kalabalık: “Çarmıha gerilsin!”
Pilatus: “Ben bu adamın kanından suçsuzum, bundan siz sorumlu olun.”
Kalabalık: “Onun kanının hesabı bizden ve çocuklarımızdan sorulsun.”
Bunun üzerine Pilatus onlar için Barabbas’ı salıverdi; İsa’yı ise kamçılattı ve çarmıha gerilmek üzere onların eline teslim etti.
Bu sahne, Hıristiyan geleneğinde Yahudilerle ilgili hafızanın kurucu anlatılarından biridir. Yüzyıllar boyunca kiliselerde menkıbe olarak anlatılan, vaazlarda tekrar edilen ve hafızalara kazınan bir anlatı. Hıristiyan tarihi tahayyülünde İsa’yı Pilatus’a teslim eden, İsa yerine Barabbas gibi bir suçluyu cezadan kurtaran, İsa çarmıhı taşırken, çarmıhta acı çekerken ve nihayetinde çarmıhta ölürken alay eden ve bundan adeta haz duyanlar Yahudilerdir. Yahudilerin İsa’ya ihaneti kesindir, hem tarihsel bir vaka olarak hem de teolojik öğreti olarak.
Hıristiyan geleneğinin kurucu teolojisi bu ihaneti daha da katmerleştirdi. İhaneti belirli bir dönemde, belirli bir yerde yaşamış sınırlı bir topluluğun günahı olarak görmedi, İsa’nın çarmıhta öldürülmesinden Yahudileri bir halk olarak sorumlu tutttu. Tanrı’yı öldürmekten sorumlu bir halk olarak. Üstelik sadece İsa’nın ölümüne doğrudan sebep olanları değil, Yahudilerin tamamını suçladı; yalnızca İsa’nın çağdaşlarını değil, onların çocuklarını, torunlarını ve onların da torunlarını bu suçun taşıyıcısı saydı.
Elbette bu aşırı yargının gelişimi zaman aldı, ve ancak ikinci yüzyıldan itibaren şekillenmeye başladı. Bilinen ilk yazılı örnek Sardisli Melito’nun Paskalya üzerine kaleme aldığı metindi.
İşte bu katledildi.
Peki nerede katledildi?
Tam Kudüs’ün ortasında!
Neden? Çünkü onların topallarını iyileştirmişti, cüzamlılarını arındırmıştı, körlerine ışıkla yol göstermişti ve ölülerini diriltmişti.
Bu yüzden acı çekti…
Neden, ey İsrail, yaptın bu tuhaf adaletsizliği?
Seni yücelteni aşağıladın.
Seni saygıdeğer kılanı hor gördün.
Seni açıkça tanıyanı inkâr ettin.
Seni kendisinden olduğunu ilan edeni reddettin.
Sana yaşam vereni öldürdün.
Bunu neden yaptın, ey İsrail?
Onun acı çekmesi gerekliydi, evet, ama senin elinde değil;
onun aşağılanması gerekliydi, ama senin ağzından değil;
onun yargılanması gerekliydi, ama senin tarafından değil;
onun çarmıha gerilmesi gerekliydi, ama senin değil, senin sağ elinle değil, ey İsrail! (böl. 75–76)
Öyleyse, uğruna yerkürenin titrediği O’ndan ötürü sen de işit ve titre.
Yerküreyi boşlukta asılı tutanın kendisi asıldı;
gökleri yerli yerine çakanın kendisi kazığa çakıldı;
her şeyi sıkıca yerli yerine........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein