menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muhalefet-İktidar Çekişmesinde Dış Politika Ayrıntısı

7 0
11.04.2025

Zor zamanlardan geçiyoruz. Siyasi gündem toz duman, göz gözü görmüyor. Ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı yolsuzluk suçlaması nedeniyle hapiste. Ümit Özdağ tutuklu. Ekonomik krizden bir türlü çıkamadık. Ekonomide kırılganlık üst düzeyde. İktidar ile muhalefet arasındaki hararet düzeyi ise her zamanınkinden daha yüksek.

Muhalefet, iktidarı demokrasiye darbe yapmakla ve manda/himaye kabul etmekle suçluyor. İktidar ise muhalefet aktörlerini yolsuzluk ve teröre bulaşmakla. Ayrıca başta Erdoğan olmak üzere Cumhur İttifakı elitlerine göre muhalefet sınırı aştı. Milli ekonomiyi batırmaya çalışan dış dünya, Türkiye’ye müdahale etsin diye yalvar yakar, kapı kapı gezen bir ana muhalefet var.

Bizde bunlar olurken dünya, sağ popülizmi faşizme doğru aşan Trump’ın ekonomik saldırısıyla geri dönüşü olmayan bir türbülansın içine girdi. Trump küreselleşmeyi bitirerek ulus devlet düzenine geri dönmek istiyor. Bu gerici siyasete belli ölçüde bir halk desteği de var. Ancak küreselleşmenin daha adil bir içerikle, mesela yeni kurumlar yoluyla inşası yerine tümüyle yok edilmeye çalışılma girişimini akılla, mantıkla, sağduyuyla açıklamak çok zor. Trump bu çağın Neron’u. Sadece ülkesini değil, ABD ile birlikte tüm dünyayı ateşe attı.

Bu genel çerçeve içinde önce iç siyasette ne olduğuna bakalım. Bilindiği üzere İmamoğlu krizine uluslararası kamuoyunun tepkisi oldukça cılız oldu. ABD ve Rusya bu mesele Türkiye’nin iç işidir diyerek tartışmayı en baştan itibaren kapattı. Dahası, hem kriz sırasında hem de sonrasında Trump defalarca Erdoğan’ın adını açıkça vererek siyasi iktidarı övdü. Avrupa’dan gelen........

© Daktilo1984