menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gerçeklerle yalanlar arasında

21 1
20.04.2025

Yalanın gerçek, gerçeklerin yalan diye sunulduğu bir dönem. Hakikatle, yaratılan algı arasındaki uçurum, hızla büyümekte. Uçuruma düşmemek için girdiğimiz labirentlerde kaybolmamaya, parçalanmamaya çalışıyoruz.

Şizofrenik, kaotik, travma yüklü günlerden geçiyoruz. Bahar gelmiş olmalı ama çiçekler açmıyor ya da açtığını göremiyoruz. Çünkü tüm renkleri karartmaya çalışanlarla, karanlığı yırtmaya uğraşanlar arasındaki mücadele arasında yorgun, bitap düşüyoruz.

Üç gün önce Çağlayan’da duruşmalar vardı. Bir katta avukatlar, bir katta öğrenciler, bir katta seçilmiş siyasiler... Yargılananlar, iktidara biat etmeyenlerdi elbet. Adalet Sarayı polis ablukası altındaydı elbet. Aileler, dostlar, destek vermeye gelenlere yine cehennem yaşatıldı elbet. Ve ablukanın dışında adeta bir şenlik havası vardı.

Yaşım gereği artık meydanlara gidemiyorum ama PEN Yazarlar Derneği’nin genç üyeleri anında haberleri yetiştiriyor ve içeridekilerin morallerinin bomba gibi olduğu haberini veriyor.

19 Mart’tan bu yana gözaltına alınıp, iddianame olmadan tutuklanan ve yargılananlara, ülkenin çeşitli hapishanelerine dağıtılan seçilmişlere gençler “tutsak” diyor ve tıkıldıkları hapishaneleri de hangi tip olursa olsun “toplama kampı” diye adlandırıyor.

Üç gün önce yargılananların çoğu gençlerdi. İçlerinden biri de Belçika’da üniversite öğrencisi olan Esila Ayık. Kronik kalp ve böbrek........

© Cumhuriyet