Eğitime darbe üzerine darbe
Günlerdir aklımda Ahmet Erhan’ın “Oğul” adlı şiirinden iki dize bozuk plak gibi dönüp duruyor:
“Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi/ Ayrık otları, dikenler bürümüş.”
... “Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi/ Ayrık otları, dikenler bürümüş.”
... “Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi/ Ayrık otları, dikenler bürümüş.”
Ah ne isterdim Ahmet Erhan hayatta olsaydı da bugünleri görseydi. Bak canım yavrum, günümüz üniversitelileri, liselileri o güzelim bahçeden ayrık otları dikenleri söküp atmak, bahçeyi yine rengârenk çiçeklerle donatmak için mücadele ediyor diye onu avutabilseydim.
Ülkemde şu son iktidar döneminde en büyük darbeyi hiç kuşkusuz eğitim alanı yedi. Bunları uzun uzun tekrarlamayacağım. Cumhuriyet okurları bunları çok iyi biliyor.
Laik, bilimsel, kamusal eğitime düşmanlık.
Öğretmene de öğrenciye de uygulanan ayrımcılık.
Emeği, liyakati, adaleti, fırsat eşitliğini yok saymak.
Eğitim sistemimizde tüm referansların dinselleştirilmesi. Cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların çoğalması. 4 4 4 bu acayip sistemle 1930’lardan beri kesintisiz süren en az 5 yıl olan zorunlu eğitim, özellikle kız çocukları için 4 yıla inmiş olması.
Diyanet İşleri Başkanlığı, çeşitli dini vakıf ve derneklerle........
© Cumhuriyet
