Aşil topuklarımız
Mitolojide yalnızca topuğundan vurularak öldürülebilen Aşil’den esinlenen “aşil topuğu” betinlemesi insanların zayıf yönlerini anlatır. Bana göre insanları bir gerçek zayıf noktası bir de sanal zayıf noktası vardır.
Efsaneye göre eski Yunan’da annesi Aşil’i ölümsüz olsun diye topuklarından tutup ölümsüzlük ırmağına daldırıp çıkarmış, böylece Aşil’in vücudu ok, kılıç geçirmez hale gelmiş. Ancak anne oğlunun topuklarından tuttuğu için topuklara su değmemiş, bu yüzden de Aşil’in topukları ölümcül darbelere açıkmış. Bunu öğrenen düşmanları bir gün topuğundan vurmuşlar Aşil’i.
Bu efsaneden yola çıkılarak bir benzetme yapılmıştır psikolojide, insanların zayıf noktalarına “Aşil topuğu” adı verilmiştir. Her insanın zedelenebileceği bir hassas noktası, eksik bir yanı, bir aşil topuğu vardır.
Ben, her insanın iki farklı aşil topuğu bulunduğunu düşünüyorum. Birinci topuk gerçek bir eksikliği sembolize eder, ikincisi topuk ise aslında bir eksiklik olmadığı halde kişinin kendisini eksik zannetmesidir. Birinciye “Gerçek aşil topuğu”, ikinciye ise “Sanal aşil topuğu” adını vermek istiyorum.
Pek çok insanın, en azından bir tane eksik yanı vardır. İnsanlar farkında oldukları bu eksik yanlarını başkalarından saklamak isterler. Bu konuda çeşitli örnekler sıralanabilir.
Amerika’da çok sayıda gencin okuma yazma öğrenmeden kolejden mezun olduğu iddia edilmektedir. Okuma yazma bilmeden işe giren bu grup için yetişkinlere yönelik okuma yazma kursları açılmıştır. Okuma yazma bilmeyenler utana sıkıla, dışarıdan bir gören olacak diye kaygılar içinde bu kurslara gitmişlerdir, gitmektedirler. Okuma yazma bilmemek gerçek bir aşil........
© Cumhuriyet
visit website