Tanrılar çıldırmış olmalı!
Çarşamba sabahı uyandığımızdan bu yana yaşadıklarımızı, duyabildiklerimizi, anlamaya çalıştıklarımızı, içinde olanların yaşadıklarını, yaşatılanları, toplumsal tepki verenleri, sokaklara çıkarak tepkilerini verebilenleri, evlerine kapanmayı, saklanarak korunmayı seçenleri de içlerinde, yaşamakta olduklarımızı, akıl sağlığımızı da koruyabilme çabası içinde, şöyle bir gözden geçirebilir miyiz?
Mitolojiden öğrendiğimiz tanrılar savaşlarının öfke içinde yaşatılmış en akıl dışılarından biri ile yüz yüze kalmış gibiyiz. “Keskin sirke küpüne zarar” özdeyişimizin hafif kalacağı bir operasyonlar zinciri ile yüz yüze kalmış gibiyiz. Abdullah Öcalan üzerinden, PKK’yi gönüllü operasyonla kapattırma girişiminin içindeki AKP-MHP ortaklık ittifakı, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması projesini ortadan kaldırmaya yönelik operasyonlar zincirinde.
Sabahın karanlığında evinden baskınla alınan İmamoğlu ile yetinilmeyen, öncesi, artçıları hızla çoğaltılan bir dizi operasyonla karşı karşıyayız. İstanbul’da yaşamımız ilan edilmemiş bir sıkıyönetim icraatlarıyla ardı arkası kesilmeyen yasaklarla yönetiliyor. İmamoğlu’nun........
© Cumhuriyet
