Saraylı, tarikatlı, kirli ittifaklardan kurtulmadan olur mu?
Dünyanın imparatorluklar tarihi içinde Osmanlı’nın yerinin hakkını vermek bir yana, tek adam rejiminin okumaları ile bugünlere taşınmaya kalkışılmasının sonuçlarını bile bir köşe yazısına taşımanın işlevi olamaz. Olsa olsa bilinçli çarpıtılarak gönüllerde kalmış, sultanlık dönemlerine özlemlerle günümüze çarpıtılarak taşınanların açtığı yaraları anımsayabiliriz. Türkçesi söz konusu tarihsel gerçeklerin çarpıtılmaları ile günümüzde bize yaşatılanlar, dayatılan düzenler arasındaki ilişkileri doğru okumaya çalışabiliriz.
Sonuç olarak Osmanlı’nın parçalanması sonrası çok geniş sınır alanları içindeki oynanmış büyük emperyal oyunlar, halklarına kurulmuş tuzakları da asla unutmadan, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, kuruluş-kurtuluş savaşları süreçlerinin yaşanması ile devrimler tarihimize geçiş yapabiliriz. Hani günümüzde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözcükleriyle, kurtuluş tarihimizden gelenek, askeri okullarımızdaki mezuniyet törenlerinde slogan atılmasının suç olarak algılanması isteniyor ya... Nedenlerini, birilerinin ödlerinin kopmasını sorgulayabiliriz.
Kurtuluş, kuruluş........
© Cumhuriyet
visit website